Kaydet
a- | +A

Behâeddîn Zekeriyyâ hazretleri “rahmetullahi aleyh”, tevâzu sâhibi olup, kendini üzenlere karşı “sabır küpü” gibiydi.

Hattâ kendisine kötülük eden insanlara bile, büyük ihsânlar ve ikrâmlarla cevap verirdi.

Bir sohbette;

“Kardeşlerim! Allahü teâlâ sevdiği kullarını imtihana tâbi tutar, sabrederlerse imtihanı kazanırlar” buyurdu.

Ve ilâve etti:

“Öyleyse kulların cefâsından üzülmemeli, karşılık vermemeli, sabretmelidir, hattâ sabretmekle kalmayıp, onlara ‘gül demeti’ sunmalıdır ayrıca.”

● ● ●

Bu zât hayli “zengin” olup, malı serveti çoktu. Bu yüzden dedikodu yaparlardı hakkında.

Şöyle ki;

“Bu nasıl evliyâdır? Hepimizden daha çok malı mülkü var” derlerdi.

O, bunları işitti.

Ve sevdiklerine;

“Ey insanlar! Hak teâlâ dünyâyı hiç sevmiyor. Dünyânın tamâmının kıymeti olmayınca, bir kısmının ehemmiyeti olur mu?” buyurdu.

Ve ekledi:

“Evet, bizde dünyâlık çok. Ama muhabbeti hiç yoktur kalbimizde.”

● ● ●

Bir gün de sohbette;

“Hakîkî müminlerde şu iki haslet olmaz. Biri ‘kötü ahlâk’, diğeri ‘cimri’ olmaktır” buyurdu.

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR