Abdullah bin Mübârek hazretleri şöyle anlatıyor: Bir ateşperest ile çalışıyorduk. Namaz vakti gelince, ben ona; "Bana zarar vermeyeceğine söz verirsen, namaz kılacağım" dedim. O da bana; "Namazını kıl, benden sana zarar gelmez" dedi. Bunun üzerine namazımı kıldım. Sonra onun ibâdet vakti geldi. O da bana; "Ben ibâdet yaparken, sen de bana zarar vermeyeceğine söz ver" dedi. Ben de ona söz verdim. Fakat o, ateşe karşı secdeye varınca, dayanamadım. Söz verdiğimi unutup, din gayretiyle üzerine atıldım. Vurup onu öldürecektim. Ama birden vazgeçtim. Çünkü gâibten; "Söz vermiştin ahdini bozma!" diye bir ses geldi can kulağıma. Bunu işitip geri çekildim. Ateşperest ibâdetini bitirince; "Beni öldürmek istedin, sonra niçin vazgeçtin?" diye sordu. Ben cevâben; "Allah'tan başkasına secde ettiğini görünce dayanamayıp, din gayretiyle üzerine atıldım. O anda can kulağıma; "Ahdini bozma!" diye bir ses geldi. Rabbimden korkup vazgeçtim" dedim. Bunun üzerine ateşperest; "Gerçek Rab, senin Rabbindir! Çünkü düşmanı için dostunu azarlıyor! İşte huzûrunda Müslüman oluyorum" dedi ve Şehâdeti söyleyip îmâna geldi. SIRRI NE? Bir gün, gencin biri; "Muvaffak olmanın sırrı nedir? diye sordu. Cevâbında; "Günah işlememek ve insanlara iyilik etmektir. Sabreden ve güler yüzlü olan, dâima muvaffak olur" buyurdu. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com