Hanımına vasiyeti

A -
A +

Fudayl bin İyâd hazretlerinin vefâtı yaklaşınca, hanımını çağırıp; "Ben ölünce, şu iki kızımı alıp Ebû Kubeys dağına çık. Orada duâ et" diye vasiyyet etti. Kadıncağız sordu: "Nasıl duâ edeyim?" "Yâ Rabbî, zevcim öleceği vakit; "Bu kızlar Rabbimden bana emânetti, şimdi ölürken O'na iâde ediyorum" deyip vefat etti. Sen bunları zâyi' etme yâ Rabbî, diye duâ et" dedi. Ve o gün vefat etti. Namazını kılıp defnettiler. Hanımı, iki kızını yanına alıp, Ebû Kubeys dağına çıktı. Orada ağlayarak bunları söyledi. O esnâda Yemen hükümdarı hanımıyla oradan geçiyordu. İki de oğlu vardı yanında. Bu hanıma yaklaşıp; "Ey hâtun, sen bu tenhâ yerde ne arıyorsun, hem niçin ağlıyorsun?" diye sordu. Kadıncağız anlattı. Hükümdar duygulanıp; "Bu işte ilâhî bir hikmet olsa gerek. Zîra senin iki kızın var, benim de iki oğlum var" dedi. Ve sordu kadına: "Allah'ın emriyle ve biner altın mehirle, senin bu kızlarını benim oğullarıma istiyorum, râzı mısın?" Hanım çok sevinip; "Evet râzıyım" dedi. Ertesi gün nikâhları kıyılıp, düğünleri oldu. DİN NASİHATTİR Bir gün sevdiklerine; "Din nasîhattir. Her müslümân elinde ne imkân varsa, onunla Allah'ın kullarına emr-i mâruf yapmalıdır" buyurdu. Dinleyenler sordu: "Nasıl yapalım efendim?" Cevâben; "İlmi olan ilmiyle, malı olan malıyla, mevkîsi olan mevkîsiyle yapar" buyurdu. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com