Bir gün, Resûlullah Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem ile Hazret-i Ömer radıyallahü anh ikisi namaz kılıyorlardı. Efendimiz imâmdı, o cemaat. Akşam namazı kılınıyordu. Resûl aleyhisselâm, Fâtiha'dan sonra zamm-ı sûre olarak bir âyet okudular. Hazret-i Ömer radıyallahü anh bu âyeti işitince birden gadaba geldi. Kendini tutamayıp konuştu. Hem de namaz esnâsında. Bu âyet-i kerîmede, Firavunun bir sözünü bildiriyordu Hak teâlâ. Şöyle ki; O kâfir kendi kavmine: "Sizin tapacağınız en büyük tanrı benim!" demişti. Hazret-i Ömer bu. Hazmedemedi tabii. Kan sıçradı beynine. Namazda olduğunu unuttu. Ve gayri ihtiyârî; - Ben orada olsaydım, muhakkak onu öldürürdüm! diye konuştu. Nihayet namaz bitti. Efendimiz Ona dönüp; - Yâ Ömer, namazını iâde et! buyurdular. Hazret-i Ömer; - Başüstüne yâ Resûlallah, dedi. Ve ardından; - Niçin yâ Resûlallah? diye sordu. Efendimiz aleyhisselâm; - Çünkü dünya kelâmı namazı bozar, buyurdular. O zaman hatırladı konuştuğunu. Ve emri îfâ için ayağa kalktı. Tam namaza başlıyordu ki, bir vahiy geldi Rabbimizden. Hak teâlâ hazretleri; - Ey Habîbim! Ömer'in o konuşması hoşuma gitti benim. Onun namazını kabul ettim ve kendisine misliyle sevap verdim, buyuruyordu. Efendimiz aleyhisselâm; - Otur yâ Ömer! Namazın oldu, buyurdular. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com