İran’da doğan ve tâbiînden olan
Tavus bin Keysan hazretleri anlatıyor: İsa aleyhisselâma sordular ki: “Ey Allah'ın peygamberi! Bize neyi tavsiye edersiniz?”
İsa Nebi, onlara;
“Sözünüz zikir, sükûtunuz fikir, bakışınız ibret olsun!” buyurdu.
Yine O anlatıyor:
Hacca gitmiştim. Yanımda bir de çocuk vardı. Binecek bir hayvanı ve yiyeceği yoktu. “Ey çocuk! Senin yiyeceğin yok mu?” dedim.
Çocuk bana bakıp;
“En iyi yiyecek takvadır. Kerimlerin evine giderken yiyecek götürmek uygun değildir” dedi.
İhram kuşandığımızda, bizler “Lebbeyk” dedik.
O ise söylemiyordu. Sordum ki “Sen niçin söylemiyorsun?”
Cevaben bana;
“Ret cevabını duymamak için söylemiyorum” dedi. Bu söz üzerine ağladım ve kendi kendime “Bu çocuk reddolunmaktan korkarsa bizim hâlimiz nice olur?” dedim.
Sonra Mina’ya geldik.
Kurbanlarımızı kestik.
Fakat çocuk kesmedi ve ellerini açıp “Ey Allah'ım! Herkes kurban kesiyor, benimse kurban kesecek param yok. Şu küçük vücudumu senin için kurban etmek istiyorum” diyerek ağlıyordu!
Bu şekilde dua etti...
Şehadeti söyledi ve canını Canan’a teslim eyledi. Annesi, hadiseye ağlarken gaipten bir ses “Ey hatun! Senin çocuğun, benim rızama kavuşmak için canını feda etmek istedi. Kabul ettim... İstersen seninkini de kabul ederim” diyordu...