Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A

Medîne’de yetişen velîlerden Muhammed bin Münkedir hazretleri kumaş ticâreti yapıyordu. Bir gün dükkânı çırağına bırakıp kendisi bir işe gitti.

Döndüğünde çırağın, ucuz bir kumaşı pahalıya sattığını öğrendi.

Çok üzüldü tabii.

O kimseyi aradı.

Nihâyet bulup “Ya bu satıştan vazgeç, ya paranın üstünü al, ya da gel, sana pahalı kumaştan vereyim” buyurdu.

Adam şaşırdı:

“Mühim değil arkadaş.”

“Hayır, çok mühim.”

“Neden?”

“Çünkü dînimizde, haram, ateştir. Boğazımızdan haram lokma girsin istemiyorum” dedi.

Adam sordu:

Az bir fiyat farkı için, ne bu hassâsiyet arkadaş?”

“Kardeşim! Hesap var âhirette. Bu dünyâda ‘kul hakkı’ndan kurtulmak kolaydır. Ama âhirette zordur, çâresi olmaz” dedi.

Ve ilâve etti:

“Orada altın gümüş geçmez. Az bir kul hakkı için nice sevaplar verilip günahlar yükleniliyor, değer mi?”

● ● ●

Bu zât bir gün sevdiği bir gence “Sevinçli hâllerinde İslâmiyetten ayrılma. Sıkıntılı zamanlarında Allah’tan ümîdini kesme ve hiç üzülme” buyurdu.

Ve ilâve etti:

“Allahü teâlâ bir âyet-i kerîmede meâlen (Her sıkıntıdan sonra bir ferahlık ve kolaylık vardır) buyuruyor.”

ÖNE ÇIKANLAR