Hindistan evliyâsının büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, bir gün yanına birini alıp akrabâsından ihtiyar bir kadıncağızın ziyâretine gitti.
Hanımın kızı vefât etmişti...
Tâziye için gitmişti evine.
Tesellî için;
“Üzülme bacım. Rabbimiz, onun yerine sana daha iyi bir evlât verir” buyurdu.
Kadınceğız, başını olumsuzca sallayıp;
“Nerede hocam, ben de kocam da yaşlandık artık. Bizim gibi ihtiyarların hiç çocuğu olur mu?” dedi.
Büyük velî;
“Neden olmasın. Allahü teâlâ her şeye kâdirdir. Üzülmeyin, sizin de çocuğunuz olabilir pekâlâ” buyurdu.
Ve ayrıldı oradan.
Bir câmiye girip iki rekât namaz kıldı.
Ve ellerini kaldırıp “Yâ Rabbî! Bunlara hayırlı bir çocuk ver!” diye yalvardı Rabbine.
Aradan bir sene geçti...
Bir “oğlan çocuk” ihsân etti onlara Hak teâlâ...
● ● ●
Bir gün de bâzı gençler “Efendim, insana en önce lâzım olan şey nedir?” diye sordular.
Cevâbında;
“Önce lâzım olan şey; îtikadını Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiğine göre düzeltmektir” buyurdu.
Sordular:
“Ondan sonra nedir?”
Cevâbında;
“Îmândan sonra ibâdete sıra gelir” buyurdu.
Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...