Ebu Eyyub Ensari (radıyallahü anh) anlatır:
"Resulullah'a daima akşam yemeği yapıp götürürdük. Kalanını bize geri gönderirlerdi.
Ben ve zevcem Ümmü Eyyub, Resulullah'ın elinin değdiği yerleri araştırır, oralardan yer ve bununla bereketlenirdik...
Bir gece yine yemek yaptık.
Ama sarımsaklıydı.
Bize geri gönderdi.
O yemekte mübarek elinin izini göremedik ve üzgün olarak huzuruna gidip 'Yâ Resulallah! Babam, anam sana feda olsun... Yemekte elinizin izini göremedim. Yoksa yemediniz mi?' dedim.
Efendimiz;
'Bu sebzede bir koku hissedip yemedim... Çünkü bana melek geliyor, o bakımdan yemedim' buyurdu.
Rahatladım...
Üzüntüm gitti.
Ve kendilerine 'Sizin hoşlanmadığınız şeyden ben de hoşlanmam' dedim.
Bana döndü ve 'Siz ondan yiyiniz!' buyurdu.
Bunun üzerine yedik ve bir daha o yemekten yapmadık..."
? ? ?
Ebu Eyyub Ensari hazretleri, bir hadîs-i şerif hakkında Ukbe bin Âmir'den bilgi alacaktı...
Zira bu hadisi Efendimizden işiten, ondan başkası kalmamıştı.
Bir o hayattaydı...
O da, Efendimizin "Her kim bu dünyada bir müminin kusurunu örterse Cenâb-ı Hak da kıyamet gününde onun kusurunu örter" buyurduğunu nakletti.