“Sen hangi nimetlere şükrediyorsun?”

A -
A +

Mekke-i Mükerreme'de medfun bulunan Muhammed Can hazretleri, bir gün şu hadiseyi anlattı:

 

Îsâ aleyhisselâm bir yoldan giderken ağaç altında oturmuş, harâretle duâ eden birine rastladı.

 

Adamcağız;

 

“Yâ Rabbî! Zenginlere vermediğin nîmetleri bana verdin. Sana sonsuz şükürler olsun” diyordu.

 

Îsâ Peygamber baktı.

 

Adamın kör, kötürüm ve baraslı olduğunu fark etti.

 

Ve sordu ona:

 

“Sen hangi nîmetler için böyle şükrediyorsun?”

 

Adamcağız;

 

“Kalbim, Allahü teâlânın sevgisiyle dolu, ‘para sevgisi’ ile değil. Dilim de Allahü teâlâyı zikrediyor, parayı değil, yetmez mi?" dedi

 

Bu, Îsâ Nebî’nin çok hoşuna gitti.

 

Eğilip, iki kaşının arasından öpüverdi.

 

O anda iki gözü açıldı adamın. Îsâ aleyhisselâma dikkatle bakıp sordu:

 

“Sen Îsâ Nebî misin?”

 

“Evet, ben Îsâ'yım.”

 

“Seni bana gösteren Rabbime şükürler olsun” dedi. Îsâ aleyhisselâm, onun elinden tutup “Haydi, ayağa kalk!” buyurdu.

 

Adam fırlayıp kalktı.

 

Turp gibi olmuştu.

 

Secdeye varıp; “Yâ Rabbî! Ben kör ve kötürümken bu âzâlarla günah işlemekten uzaktım, şimdi bunları ihsân ettin, beni günah işlemekten yine sen koru!” diye yalvardı.

 

Îsâ Nebî de "Âmin” dedi.

 

Ve yoluna devam etti...

 

 

 

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...