Anadolu velîlerinden Seyyid Burhâneddîn hazretleri bir gün çarşıda giderken kaftanının eteği bir tarafa hafif eğilmiş idi. Biri bunu gördü. Genç ve câhildi. Alay maksadıyla; "Hey derviş! Bu ne biçim kaftan?" dedi. "Kaftana ne olmuş?" deyince de, yılışık bir tavırla "Baksana bir tarafa eğrilmiş" dedi. Mübârek üzüldü. Gönlü kırıldı. Gâyesini anlayıp; "Bak senin de ağzın eğilmiş" buyurdu. O anda eğildi gencin ağzı. Felç olmuş gibi ağzı bir tarafa yamuldu. Bu haliyle çok çirkin görünüyordu. Hatâsını anladı. Pişman oldu. Yanına varıp; "Özür dilerim efendim, ne olur affedin, gençliğime bağışlayın" dedi. Mübarek zat, genci affedip, ağzına şefkatle bakınca, düzeldi gencin ağzı. SICAK SU HAZIRLA! Seyyid Burhâneddîn hazretleri, bir gün hizmetçisine; "Ecel şerbeti bir bardağa konulmuş bana verilmek üzeredir. Benim için ocağa su koy" dedi. Hizmetçisi; "Peki" dedi. Ve suyu koydu. Mübârek zât tekrar ona dönüp; "Su ısınınca dışarı çık ve; 'Seyyid Burhâneddîn vefât etti!' diye seslen" buyurdu. Ve içeri girdi. Namaz kıldı. Ellerini kaldırıp; "Yâ Rabbî! Seni ve Resûlünü çok seviyorum. Beni bu sevgime bağışla" dedi ve Kelime-i şehâdeti söyleyip rûhunu teslîm etti. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com