Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A

Büyük velî Ebül Feth-i Serahsî hazretlerine, bir gün bâzı sevdikleri “Bize hocanızdan bahseder misiniz?” dediler.

Şöyle anlattı:

“Hocam, sıkıntılara sabreder, hiç şikâyet etmezdi.

Hak teâlâ, onun her bir isteğini ânında yaratırdı.”

Dinleyenler;

“Bir misâl verseniz efendim” dediler.

Şöyle anlattı:

Evimizin önünde bir dut ağacı vardı...

Mevsimi gelince dut yaprağı toplardım o ağaçtan.

Bir gün yine ağaca çıkmış, yaprak topluyordum ki, hocamı, ağacın altında gördüm.

Ne zaman geldiğini fark etmemişim.

Mübârek hocam, aşk-ı İlâhî tesiriyle etrâfındakileri görmezdi.

Beni de fark etmedi o gün.

Ellerini kaldırıp;

“Yâ Rabbî! Biraz akçeye ihtiyâcım var. Ama bunu senden gayri kimseye söyleyemem” dedi.

O anda koca ağaç ‘altın’ oldu.

Kökünden yaprağına kadar.

Ama hiç şaşırmadım.

Zîra bu hâller hocam için, normal şeylerdi.

Hocam bunu görünce;

Yâ İlâhî!.. Ne çok kerem sâhibisin, ben az bir şey istemiştim” dedi.

Mahcup hâli vardı.

Baktım, ayrılıp gitti...

O ayrılınca, ağaç eski hâline döndü yine.

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR