Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A

Ebülleys-i Semerkandî hazretleri 983 senesinde vefât etti.

Bir gün şunu anlattı:

Hak teâlâ mahşerde bu dünyâya insan sûreti verip herkesin görebileceği bir yerde bulundurur.

Şöyle ki;

Saçları karmakarışık, gözleri mosmor, dili dışarı sarkmış, kapkara, çirkin suratlı bir koca karı gibidir.

Bir melek seslenir:

“Ey insanlar! Bunu tanır mısınız?”

Mahşer halkı; “Tanımıyoruz” derler.

Melek; “Hani uğrunda kavga eder, dövüşürdünüz! Hattâ birbirinizi vurup öldürürdünüz! İşte çoğunuzu aldatan dünyâ, kaşsınızda gördüğünüz şu çirkin şeydir" der.

Sonra zebânîler gelir.

Onu yerde sürükleyip, cehenneme götürürler.

O sürüklenirken; “Yâ Rabbî! Bana tâbi olup ardımca yürüyenler, seni bırakıp da bana gönül verenler nerede? Dün benim peşimden kimler geldiyse bugün de benimle birlikte ateşe atılsınlar" der.

Onlar; mahşer içinden seçilir, dünyâ ile birlikte ateşe atılırlar. Fakat bakarlar ki, şeytan da ateşte!

Hep serzenişte bulunup;

“Biz senin yüzünden buraya atıldık. Haydi bir şey yap da, bizi buradan kurtar" derler.

Şeytan cevâben;

“Siz, dîninizi hiç merak etmediniz ve âlimlerden uzak durdunuz ve okunan ezânları işitmediniz. O hâlde siz, kendi kendinizi bu azâba attınız, öyleyse suçu niçin üstüme atarsınız?” der.

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR