Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A

Yâkub-i Çerhî hazretleri, zâhirî ilimleri bitirip ve “icâzet” alıp tam memleketine dönecekti ki, evliyânın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretlerini işitti birinden.

Görmeden çok sevdi kendisini.

Bu sevgiyle tutuştu, yandı kalbi.

Yerini öğrenip evine gitti.

Huzûruna girince, o zât;

“Tam dönecek zaman mı bize geliyorsunuz?” dedi.

Çok mahcup oldu.

Boynunu büküp;

“Sizi çok seviyorum. Siz, Allahü teâlânın sevgili bir kulusunuz” dedi.

Büyük velî sordu:

“Nereden biliyorsun?”

Arz etti ki:

“Peygamberimiz ‘Allahü teâlâ bir kulunu severse, onu, diğer kullarına da sevdirir’ buyuruyor. Bana da sizi sevdirdi. Efendim, beni de talebeliğe kabul ediniz.”

Büyük velî;

“Bu işe büyüklerimiz karar verir. Bu gece belli olur. Büyüklerimiz kabul ederse, biz de kabul ederiz” buyurdu.

Yâkub-i Çerhî diyor ki:

“Ömrümde hiç böyle çetin bir gece geçirmemiştim. ‘Kabul edecekler mi bu bîçâreyi?’ diye düşünerek zor geçirdim o geceyi.

Sabah namazını beraber kıldık. Duâdan sonra bana dönüp 'Müjde ey Yâkub! Kabul ettiler!' buyurdu.

O gün hizmetine girdim. Himmetiyle tasavvufun zirvesine yükseldim.”

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR