Kaydet
a- | +A

Habîb-i Acemî hazretleri aslen İranlı olup, 738'de vefât etti. Gençliğinde, çok zengin olup, parasını fâizle verirdi insanlara.

Bir gün eve geldi.

Ve sofraya oturdu.

O ara kapıya bir fakir gelip “Allah rızâsı için yiyecek bir şeyler verin” diye yalvardı.

Genç Habîb;

“Yemek yok!” deyip kapattı kapıyı.

Fakîr, mahzun, üzgün hâlde dönüp gitti. O, yemek için sofraya geldiğinde, kan vardı tabakta!

Şaşırdı, duygulandı!

Ve hatâsını anladı.

"Keşke kovmasaydım" dedi.

Hasan-ı Basrî hazretlerine gitmek için çıktı evden...

Yolda oynayan çocuklara rastladı.

Onu gören çocuklar, oyunu bırakıp kaçışmaya başladılar.

Kaçarken birbirlerine;

“Kaçın, kaçın! Şu gelen fâizcidir. Ayağından kalkan toz, üstümüze bulaşmasın!” diyorlardı.

Bu sözler ok gibi saplandı sînesine!

Hasan-ı Basrî hazretlerinin huzûruna vardı. Sohbetini dinledi.

Günahlarına tövbe edip;

"İlâhî! Senin mağfiretin sonsuzdur; beni affet" diye yalvardı.

Sonra eve döndü.

Aynı çocuklar onu görüp kaçışmaya başladılar. Birbirlerine;

“Kaçın, kaçın!.. Bu gelen kimse, tövbekârdır. Bizim ayağımızdan kalkan toz, o mübârek zâtın üzerine bulaşmasın!” diyorlardı.

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR