Sezon başında havuz sistemini tartışmaya açan F.Bahçe, ardından hakem hatalarının F.Bahçe lehine oluşması ve İlhan Cavcav'ın kulübü G.Birliği'nin bir transfer nedeniyle F.Bahçe ile tartışması... Önce havuz konusu masaya yatırılmalı. Aziz Yıldırım'ın görüşüne göre sistemde adil dağılım yok. Doğrudur... F.Bahçe hem havuz sistemine hem de Türk futboluna yaptıkları harcamalarla büyük katkılar sağlamakta. Bunun bir bedeli olmalı. Yapılan yatırımların harcanan emeğin karşılığı alınmalı. Ne yazık ki bu F.Bahçe lehine olmadı. Sistemi tartışmak yerine futbolda verim pastasının ne kadarının kimde olduğuna bakılmalı. Bu tadı bu yıl olsun geçtiğimiz yıllarda olsun hep F.Bahçe verdi. İşleyişte bırakın havuzu her kulüp kendi göbeğini kesmeli. Ancak o zaman hak yerini bulur. Ne kadar çaba ne kadar verim, ne kadar köfte o kadar ekmek gibi... Bir yandan paraya yönelik hakkını arayan F.Bahçe, Türk futbol mantalitesinin bir numaralı hastalığında, hakem hatalarında acaba at oynatıyor mu? Ben hayatımda birkaç olay dışında belgelenmiş bir sonuca rastlamadım. Federasyon Başkanvekili Hasan Doğan ise "Hakemlerin F.Bahçe'ye çalıştığını söylüyor" bu sene.. Şimdi bu işlerin göbeğinde bir yetkili böyle konuşursa bir bildiği var demekten başka söylenecek söz yok. Sokaktaki vatandaştan tutun bizlere bir dayanak yoksa havanda su dövmekten başka bir iş kalmıyor. Aynı kişi 11 puan öndeki Beşiktaş'ın şampiyonluğu kaybetmesini de gündem etmişti. İşin altını istediğiniz kadar karıştırın. İster lobi deyin, ister farklı güçlerden dem vurun, hepsi fasa fiso... İlhan Cavcav'ın açıklamaları da bomba gibi. Hem havuzdan kalan kapışma hem de transfer ihtilafından kalan tatsızlık hem de Cavcav'ın Kulüpler Birliği'ni kendince sahiplenmesi... Cumhuriyet benzetmeleri, özür dilese de başka terör örgütlerine benzetmesi... Ulusal kavramların gelişi güzel kullanılmasının sonucu bunlar. Futbol bizim yaramaz çocuk derseniz, boşverip orada böyle şeyler olur aldırmazlıklarına hoş bakarsanız, yüce değerleri örseleyen küçük düşünce sahiplerinin sinsi gülüşlerini ıskalarsanız gerçekten böyle şeyler olur. Nerelerden nerelere. Yeşil sahalardaki futboldan cumhuriyetlere ve terör örgütlerine. Sen neymişsin be futbol. Senin hükmedemeyeceğin, senin yönlendiremiyeceğin hiçbir şey yok. Bakalım nereye kadar?