Bu, Beşiktaşlı futbolcuların ilk yakarışı değil. Her sezon, zaman zaman bitmeyen dertlerini açığa vururlar. "İnönü'de büyük baskı altındayız." Bu gerilim herhalde uzun süre devam edecek. Bırakalım şimdilik futbolcuları. Kendileri üzerinde baskıyı oluşturan faktör, yani taraftarlar, şu günlerde birbirlerine saldırır hale geldi. Olacak şey değil bu... Çarşı grubunu, yönetim ile kol kola ilan ediyor stadın diğer bölümündeki taraftarlar. Onlar da ötekilere sert yapıyor. Böyle bir ortamda hangi futbolcu randıman verebilir? Bir başka söyleme bakılınca, seyirciyi futbolcuların böldüğü iddia ediliyor. Yani bu kadar kötü oynarlarsa seyirci de bölünür, Beşiktaş da. İddialar bol. Her kesim kendine göre savunma platformu bulabiliyor. Futbolcu baskı altındayım der, seyirci bir grubu yönetim ile işbirliği içinde diye suçlar, diğerleri onlara saldırır. Batan gemide can ve mal derdine düşmüş insanlar gibi. Şimdi herkes bir sorumlu arıyor tabi... Bunun tek sorumlusu Beşiktaş Yönetimi'dir. Ocak ayında yeni transferler gündeme getiriliyor yönetimden. Neden? Hem taraftara umut vermek, hem de yaklaşmış seçimler öncesi popülizm yapmak. Bu yöntemler çok denendi. Hiçbir şey olmadı. Beşiktaş her yönden kötüye gitti. Şimdi aynı senaryo bir daha tekrarlanacak. Beşiktaş biraz daha kötüye gitsin diye. Asıl sorun, bölünmüşlüğün önüne geçebilmek. Asıl sorun, büyük Beşiktaş'ın giderek kaybolan imajını yeniden daha yükseklere çıkarabilmek. Bunlar denenmiş uygulamalarla geri gelmez. Bu sorunlar birleştirici, kişilikli yönetimlerle yücelir. Bakıyorsunuz internet sitelerinde ilgi çekici diyaloglara rastlıyorsunuz. "Bari F.Bahçe'ye yenilsek de ip inceldiği yerden kopsa" diye... Vay vay vay. Nerelere gelinmiş, durup da bir düşünün. Taraftarlardan bazıları internet sitelerinde F.Bahçe karşısında yenilgi istiyor. Oysa ne demişti Beşiktaşlı futbolcular; "İnönü'de baskı altındayız". Her unsuru "insan" olan futbolda, baskının futbolcuları ne hale getirdiğini, nasıl yok ettiğini anlatıyor bu şikayet. Pazar günü bu serzenişte bulunun futbolcular, 2001'den beri olduğu gibi büyük bir olasılıkla F.Bahçe'ye kök söktürecekler Şükrü Saracoğlu'nda. Çünkü Beşiktaş'ın sıkıntısının ceremesini Kadıköy'de F.Bahçe ödüyor. Baskıdan yılmış futbolcular, orada herkese ve her şeye stres altında olmadan cevap verebiliyorlar. Onun için Şükrü Saracoğlu'nda Beşiktaş hep kazanıyor. Kaybedip ip inceldiği yerden kopacağına, yeni bir Fener galibiyetiyle "İşte F.Bahçe'yi yendik, gerisini boşver" anlayışını tekrarlamadan, yeni moral motivasyonlarla parçalanmaya giden sorunlara dur diyecek çabalar gelsin. Yönetimin de, taraftarın da, camianın da tek hedefi bu olmalı büyük Beşiktaş için.