Tasarruf tedbirleri için bir öneri

A -
A +

Merhabalar Feridun Ağabey...

 

Gazetemizin size ayrılan bölümünün takipçilerindenim. Her kesimden her türlü dertleri, istekleri, önerileri köşenize taşıyıp vatandaşın sesi olmaya devam ediyorsunuz. Sağ olun, var olun.

 

Malumunuz olduğu üzere geçtiğimiz hafta Maliye Bakanımız ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız enflasyonla mücadele için yapılan çalışmalara ilave olarak “Kamuda Tasarruf Hareketi” diye adlandırılacak bir başlıkla, kamuda çeşitli tasarruf tedbirleri kararlarını açıkladılar.

 

Çok ama çok geç kalınmış olsa da “zararın neresinden dönülürse kârdır” düşüncesiyle, alınacak tedbirlere tüm ilgili kurumların riayet etmesini diliyorum.

 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ülkemizin kaynaklarını mümkün olduğunca yerinde ve tasarruflu kullanmak adına benim de bir önerim var:

 

Günlerin uzamaya başladığı 30 Mart tarihinden itibaren, özellikle nisan ayının 15’inden sonra akşamları yanan sokak aydınlatmaları, ortalık aydınlık denecek durumdayken devreye giriyor. Tüm Türkiye’yi düşündüğümüzde belki de milyonlarca sokak aydınlatması, binlerce saat fazladan ve gereksiz yere yanıyor.

 

Önerim, Bakanlığımız tarafından ilgililere talimat gönderilip günler kısalana kadar, sokak aydınlatmalarının akşamları 1 saat geç devreye girip yanması, sabahları da 1 saat erken söndürülmesi şeklindedir.

 

Özellikle tasarruf tedbirlerinin konuşulduğu bu dönemde bu uygulama hayata geçirilirse ülkemizin tasarrufuna çok ciddi katkı saylayacaktır.

 

Eğer “batı illeri ile doğu illeri arasında gün batımı ve gün doğumu arasında fark var” denecek olursa, o zaman ilgililer her bölgeye göre saat ayarı yaptırabilirler diye düşünüyorum.

 

Not: Fransa’da yaşayan bir arkadaşım var. Sohbet arasında “koskoca Fransa’da geceleri saat 11.00’den sonra tüm aydınlatmalar tamamen söndürülüyor” demişti. Eğer doğru ise bizim Fransa’dan daha çok tasarrufa ihtiyacımız var. Saygılarımla…

 

     Ömer Berk-Bursa

 

  

O birbirinden güzel kuşlara ne oldu öyle?

 

 

Ah Feridun Ağabey, derdi olan anlatsın yayınlayalım diyorsunuz. Hangi bir derdimi anlatsam bilmem ki... Çocukluğumun köyünü mü anlatsam burnumda tüten, çocukluğumda imrendiğim köyümüzün ileri gelen büyüklerini; emmilerimi dayılarımı bibilerimı teyzelerimi mi anlatsam... Her geçen gün bir acı haberle daha yüreğim burkuluyor. Filan emmi vefat etmiş diyorlar. Falan teyze vefat etmiş... Tanıdıklarım büyüklerim bayramlarda ellerini öpmeye gittiğimiz insanlar kalmadı artık... Feridun Ağabey, köyümüzde insan kalmadı insan... İnan ki çocukluğumda sabah ezanlarıyla birlikte köylü küçükbaş hayvanlarını çobana katardı. Köyden ağıllardan çıkan koyunlar dağları kaplardı... Koyundan mera gözükmezdi... Şimdi bırak koyunu kuzuyu, köyde tavuk kalmadı tavuk... Köydekiler yumurtayı marketten alır oldular. O birbirinden güzel birbirinden renkli onlarca çeşit kuşlara ne oldu? Nereye gitti o cıvıl cıvıl ötüşen kuşlar...

 

Şimdi yarım asrı devirdik. Çocukluğumuzda annemizin yaptığı mis gibi yufka ekmeğin kokusunu özledim. Sıcak sıcak tandırdan çıkardığı çörekleri özledim. İçini açıp mis gibi tereyağı sürerdik ki tereyağından bol ne vardı? Ne oldu bize böyle? Ne oldu köylerimize? Aklım almıyor Feridun Ağabey...

 

     Hüseyin Gazi Makbuş

 

 

Babama sordum da gülüp geçti

 

 

Feridun Ağabey, geçen gün amcam ile babam sohbet ediyordu. Amcam babama diyor ki:

 

“Abi bu yıl mevsim aynı, babamın hacca gittiği yıl gibi."

 

Yani o yıl da kışın kar yağmamış... Mayıs ayına kadar kurak geçmiş aylar. Mayıs ayı girdikten sonra her gün yağmur yağmış ekim dikim yapamamışlar... Ben bu konuşmaya şahit olunca kıyasladığım sorguladığım iklim değişikliği tellallığı yapanların sözlerine inanmamakla ne kadar haklı olduğumu anladım. Çünkü bakın yıllar öncesinde de bu tür mevsimler oluyormuş. Yani küresel ısınmadan dolayı iklimler değişiyor sözünün anlamı yokmuş. Dedim ki babama: "Küresel ısınmadan dolayı iklimler değişmiş diyorlar."

 

Babam dedi ki:

 

“A oğlum, biz çocukluğumuzdan bu yana ne yağmursuz karsız geçen kışlar gördük, 5-6 ay yağmur yağmadan geçen mevsimler yazlar gördük..."

 

     Mehmet Yoldaş

 

 

 

 

Baymak’a ilgisi için çok teşekkür ederiz

 

 

Feridun Ağabey, geçen gün Baymak firmasından aldığımız üründe yaşadığımız sorunu köşenizde dile getirdiğiniz için öncelikle size çok teşekkür ediyorum. Aldığım su ısıtıcısı arızası üzerine servise götürdüğümde yaşadığım sorunu size aktarmıştım. Servisteki bayan arızanın rezistanstan kaynaklandığını ücretin de 1450 TL olduğunu söyleyince ücret bütçeme göre yüksek diyerek yaptırmaktan vazgeçtiğimi söylemiştim. Bunun üzerine benden arıza tespit ücreti olarak 540 TL ücret talep edilmişti... Oysa cihazı götürdüğümde benden arıza tespit ücreti alacaklarını söylememişlerdi. Buna rağmen 540 TL arıza tespit ücreti aldılar, demiştim. Siz konuyu köşenizde yazdıktan sonra yetkili firmadan aradılar ve benim IBAN numaramı isteyip benden talep edilen o 540 lirayı hesabıma gönderdiler. Bu vesileyle hem size ve Türkiye gazetesine hem de sizin aracılığınızla Baymak yetkili servisine ve Baymak firmasına teşekkür ediyorum.

 

     Mehmet Şimşek/Beylikdüzü-İstanbul

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
mehmet hatipoğlu23 Mayıs 2024 15:03

Sokak köpekleri konusunda mama lobilerine ülke teslim mi edilecek? mağdur insanların o köpekler(2 veya 4 ayaklı) olanlarından daha mı az değerli?

Yalınız Efe22 Mayıs 2024 09:59

Bu bilmem kaçıncı tasarruf genelgesi bilmiyorum ama yazıdaki tasarruf önerisi güzel bir öneri.