Nihayet kar yağdı...

Çok keyifliyim çok... Allah bozmasın keyfimi... Nedenini merak edenlere hemen anlatayım... İki hafta önce yazdığım gibi, günlerden beri şöyle dolu dolu, lapa lapa kar yağsın istemiştim... Nihayet dün (salı günü) yağdı... Ve bahçemin her yerini kar kapladı, bembeyaz oldu... Sizce bu durumda ben ne yapmış olabilirim?... Sevgilimin kolundan tuttuğum gibi doğruca bahçeye çıktık... Deliler gibi kar topu oynadık... İlk başlarda bir anlaşma yapalım dedim eşime, kar toplarını çok sıkarak, sert yaparak atmak yok, yüzüme ve başıma da atmak yok dedim... Tamam, ama sen de o şekilde atmayacaksın dedi... İlk başlarda kriterlere uygun davransak da, ben bu kuralları istemeden de olsa bozdum.. Tam kar topunu alıp, hedefe kilitlenmişken, sevgilim eğilip yerden kar almak isterken... Dan diye bir ses ve kar topu kafasına gelmez mi... Aman Allahım; ne kadar da yanlışlık oldu desem nafile... İşte o zaman tam bir savaş başladı... Tıpkı çocukluğumuzda yaptığımız gibi rastgele seri atışlar... Nereye gelirse hiç fark etmez... Aslına bakılırsa tadı da böyle çıkar kar topunun... Hava karanlık ama her taraf bembeyaz olduğundan harika bir ortam oluştu bahçede... Kar topları ve kahkahalarımız havada uçuşuyor... Paltolar, eldivenler, bereler, hepsi su içinde.. O da yetmezmiş gibi içimize kadar girdi kar topları... Ben bir kez atarken, sevgilim benim bir atışımda tam üç, dört kez atabilme kabiliyetine sahip.. Hal böyle olunca bana da mızıkçılık yapmak düşüyor elbette... Doya doya oynadım kar topunu... Hızımızı alamadık tabii... Sırada kardan adam yapmak var... Hemen karların en fazla olduğu tarafa geçtik ve başladık kardan adam yapmaya... Biraz küçük oldu ama olsun... Bu yorgunluğa olur o kadar... Kardan adam yaptık yapmasına ama, hani aksesuarları? Ben başladım gözleri için kömür arayışına, bulabilene aşkolsun... Bulamadım tabii... Bu arada sevgilim "Gel boşver, bu da gözsüz kardan adam oluversin" diyor... Allah Allah! Hiç gözü olmayan kardan adam duydunuz mu?... Neyse, sonunda kömür yerine toprak parçası koymaya karar verdik... Karları eşeledikten sonra toprağa nihayet ulaştım ve aldığım toprak parçasını yuvarlayarak göz yaptık... Bu arada iki göz arasında fark da yok değil.. Biri büyük, biri küçük... Ama kocama göre harika oldu... Burnu, ağzı ağaç dallarından temin ettik... Çok sempatik ufak tefek bir kardan adamımız oldu... Bu arada eline bir de ağaç dallarından süpürge yapmayı da ihmal etmedim... Sonunda kardan adamımızı da yapmış olduk... Canım sevgilim bir isteğimi daha unutmamış: Boza... "Hadi gel bozamızı da içelim tam olsun" dedi... Bardaklara koyduğumuz bozamıza, leblebilerimizi de koyup afiyetle yudumladık... Çok şükür ki Allah bunları nasip etti... Tabii en önemlisi ağız tadı... Huzur... Bunlar olunca her şeyin keyfi çıkıyor... Şimdi, biraz daha kar yağsa diye dua ediyoruz.. İnşallah yağar ve bir süre daha tadını çıkarırız... Sevgiyle... Ayşe'nin notu: Gece karanlığında yapılan kardan adam ancak bu kadar sempatik olur. Umarım beğenirsiniz... :)