Bir cennet parçası: Tosya...

A -
A +

Osmanlı sözcüğü, ne büyük zenginlikleri, genişlikleri ve özellikleri ifade etmektedir. Dört kuşak önce, (rahmetli) dedem (Orta Asya'dan gelip yerleştikleri) Tosya'dan, Selânik'e Kaymakam-Yarbay olarak tayin edilmiş, orada eşkıya takibi sırasında şehitlik şerbetini içmiş. Onun oğlu, bu bölgede "müderris" olarak görev yapmış. Benim (rahmetli) dedem, İstanbul'da yıllarca eğitim görmüş. Bu dönemi takiben yıllarca Sultan Abdülhamid Han'a, mabeyn katibi olarak hizmet vermiş. Bilahare, Selânik'te "maliyeci" olarak hizmet etmiş. Bulgarlar, Balkan Harbi sırasında, Selânik'i işgal ettiklerinde dedemi şehit etmişler. Mübadelede (1923 yılında) Atatürk, sülalenin bir bölümünü Bursa'ya, (babaannem, babam, vs.), bir bülümünü İzmir'e (anneannem, dayılarım, vs.); bir bölümünü de Çanakkale-Erenköy'e (teyzemler ve kocasının ailesi) göndermiş. Neticede, Anadolu'dan çıkmış ve tekrar dönmüşüz. Değerli kardeşim Tosya Belediye Başkanı'nın daveti sayesinde ata yurduma gitmek,sıla-i rahim yapmak, geçmişimin izlerini hatırlamak ve bu evliyalar bölgesinde çok değerli zâtları ziyaret etmek imkânı buldum. Yaklaşık 150-200 yıl sonra dedelerimin yetiştiği toprakları kokladım. Her biri ayrı güzelliğe sahip Çankırı-Kastamonu ve Tosya beldelerimizi ziyaret etmek, bir Anadolu güzeli Ilgaz Dağını seyretmek, o güzel orman mazaraları, çam kokuları ile gönlümü, gözlerimi ve ciğerlerimi mükâfatlandırmak şansına sahip oldum. Şeyh Kara Mustafa Türbesi'nden başlayıp o büyük zat "Şeyh Şaban-ı Veli hazretleri"ni ve Mehmet Feyzi Efendi'nin kabrini ziyaret etmek imkânı buldum. Serin sularını içmek kısmet oldu. Öncelikle Çankırı Belediye Başkanı Ahmet Bukan, Altınova Başkanı Mahir Öner, Kastamonu Başkanı Turan Topçuoğlu, Tosya Kaymakamı Kâzım Tekin, Tosya Başkanı Mehmet Oruçöz kardeşlerime fevkalade misafirperverlikleri ve başarılı çalışmaları sebebiyle hem teşekkür ediyor hem de kutluyorum. Mevcut sıkıntılara, engellere, yetki kısıtlamalarına rağmen yaptıkları hizmetler, meydana getirdikleri eserler gerçekten her türlü takdirin üzerindedir. Belde halklarının ne kadar isabetli bir seçim yaptıklarının göstergesidir. Tosya ne kadar yeşil güzel bir yer. Tam anlamı ile bir Cennet parçası. Cenab-ı Hak, buranın çalışkan, inançlı, misafirperver ve dürüst halkına gerçek anlamda cömertliğini sergilemiş. Her türlü bereketi lutfetmiş. Aslında Türkiye gerçekten bir Cennet ülke. Keşke yeterince tanıtabilsek. Yeterince değerlendirebilsek. Akşam yemeğini ve sabah kahvaltısını bağ evlerinde yemenin lezzetini anlatmak mümkün değil. Yaşamak lâzım. Elbette etli ekmeğin, (Tosya pirincinden yapılan) pilâvın, helvanın, balın, taze sütün lezzetini tarif etmek hiç mümkün değildir. Bu dünyevi lezzetlerin üzerine bir de sayısız camilerden yükselen lâhuti ezan seslerinin, çok sayıda evliyanın sağladığı manevi hazzın, tarihi Abdurrahman Paşa Camii'nde kıldığımız Cuma namazının huzurunu eklerseniz, bu seyahatin niçin böylesine zevkli ve unutulmaz olduğunu daha iyi tahlil edebilirsiniz. Bu harika ortam insanların birbirine olan dayanışması, sevgisi ile daha da mükemmel hale gelmiş; (İlçe'de tüm görevliler, kaymakamı, polisi, askeri ve belediyesi ile tam bir dayanışma içinde. Hepsi daha fazla hizmet verebilmek için gece gündüz çalışmaktalar.) Bu güzel insanlarla sohbet etmek, konferans vermek, doyumsuz bir tatmin sağlıyor. Hemen frekanslarınız uyuşuyor. Gözler, kalpler kilitleniyor. Bu potansiyeli görünce, Türkiye'nin geleceği için iyimser olmamak mümkün değildir. Tek problem, Ankara yönetiminin, Anadolu'nun -en az- elli yıl gerisinde kalmasıdır. Aşırı merkeziyetin devamıdır. Bir türlü Batı tipi demokrasinin; fikir, ifade, vicdan ve teşebbüs hürriyetlerinin gerçekleştirilmek istenmemesidir. Mahalli idarelere yetki ve kaynak verilmemesi, gerekli yapısal reformların yapılmamasıdır. Halkın etkili ve yetkili olması yerine, güç odaklarının hakim kılınmasıdır. Herşeye rağmen Türkiye'yi, Ankara penceresinden değil, Anadolu penceresinden analiz etmeliyiz. O zaman karamsarlıktan kurtulur, geleceğe ümitle bakarız. Mevcut bozuk düzenin değişmesi için gayret göstermekten vazgeçmeyiz. Yılmak yok. Karamsarlık yok. İşte Tosya, işte Cennet Anadolu ve güzel insanlarım. En kaliteli malzemeye sahibiz. Yeter ki usta aşçıları bulalım. Özellikle gençlerin önünü açalım...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.