Nasreddin Hocanın iki arkadaşı arasında anlaşmazlık çıkmış. Birbiriyle kavga edip küsüşmüşler.
Önce arkadaşlarından biri gelerek Hocaya derdini anlatmış. Nasreddin Hoca, arkadaşını sakinleştirmek için "Haklısın" demiş, uğurlamış.
Ardından diğer arkadaşı gelerek dert yanmış. Hoca onu da "Haklısın" diyerek uğurlamış.
Olup biteni dinleyen Nasreddin Hoca'nın hanımı dayanamayarak sormuş:
- Hoca efendi, sen ikisine de haklısın dedin. İkisi birden nasıl haklı olur?
Hoca düşünmüş, cevap vermiş:
- Sen de haklısın hanım.
Son aylarda yaşadığımız ev sahibi-kiracı kavgasında durum tam da Nasreddin Hoca fıkrasında olduğu gibi. Gerçekten iki taraf da haklı.
Bir tarafta içinde oturduğu evi için, mevcut kiranın 4-5 katı zam talep eden ev sahibi, diğer yanda yüzde 90'a varan enflasyon yaşadığımız dönemlere rağmen "Kiraya yüzde 25'ten fazla zam yapamazsın" kararıyla karşı karşıya kalan ev sahibi... Kiracı "Yüzde 25'ten fazla zam yapmam" deyince ev sahibi çeşitli bahanelerle kiracısını evden çıkarmaya çalışıyor ki, rayiç bedelden yeniden kiraya versin. Bu aşamada ya kiracı ev sahibinin istediği fahiş artıya boyun bükmek zorunda kalıyor ya da soluğu mahkemede alıyor. Davaların yıllarca süreceği endişesi ev sahiplerini zaman zaman anlaşma yoluna çekse de binlerce dava, her gün bir türünü gördüğümüz kavga görüntüleri, zorla çıkarılan kiracının eve verdiği zararlar ve daha niceleri...
Az önce dedim ya; çeşitli bahanelerle kiracısını çıkarmaya çalışan ev sahipleri diye... Bahanesi kalmayan da kanunun açık yerlerini tespit ederek yeni mağduriyetlere sebep olmaya başladı.
Tüketici Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Abdurrahman Özkaynak bahsetti yeni zorlama şeklinden...
Şöyle:
Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği, 30.05.2018 tarihinde çıktı ve elektrik enerjisi abonelik şartları ile yöntemlerini düzenliyor. Bu yönetmelik vatandaşın en hızlı şekilde elektrik enerjisine erişimi için çıkarıldı ama son dönemde konut sorunundaki olumsuz gelişmelerin aracı hâline geldi. Yönetmeliğin 24. maddesinin 6'ncı fıkrası diyor ki; bir önceki tüketicinin perakende satış sözleşmesini sonlandırmadan, kullanım yerinden ayrılması hâlinde, görevli tedarik şirketi yeni başvuru sahibinden söz konusu kullanım yerinin kullanım hakkına sahip olduğunu belgelendirmesini ister...
Bu madde, yüksek borç bırakarak ortadan kaybolan eski kiracının yükünü, ev sahibine yüklemek yerine "Alacak, elektrik sağlayan şirketin alacağı. Muhatabını bulup alsın" diyen, hakkaniyetli bir yaklaşım aslında. Fakat şu sıralar kiracısını çıkarmak isteyen ev sahibinin oyuncağı olmuş durumda.
Ev sahibi, elinde evin tapusu olduğu için elektrik sağlayan şirkete gidiyor, evde kiracı olmasına rağmen "Kiracım sözleşmeyi bitirmeden evden çıkmış" diyor ve yeni bir sözleşme talebinde bulunuyor. Kanun maddesi tapunun ya da yeni bir kira sözleşmesinin ibrazını şart kıldığından, elindeki tapuyla yeni bir sözleşme yapan ev sahibi, bunu kiracısını taciz etme, yıldırma aracına dönüştürüyor. Bu durumla karşı karşıya kalan kiracı bir anda elektriksiz kalıyor, kiracılık durumunun devamını ispat etmek için elektrik şirketine gidip tespit istemek, yeniden sözleşme yapmak zorunda kılıyor.
Peki ne yapmalı?
Böyle bir durumla karşılaşan kiracıların, Cumhuriyet Savcılığı'na başvurma hakkı bulunuyor. Bu başvuru hakkı, önümüzdeki dönemde adliyelerle yeni bir yığılmanın önünü açacağa benziyor.
Yapılması gereken, yaşanan konut sorunu da dikkate alınarak en kısa sürede iki tarafın mağduriyetini önleyecek bir düzenleme yapmak. Fakat bu elektrik tehdidi için, yönetmeliğin bu maddesinin yürürlüğü durdurulmalı. Henüz sonlandırılmamış bir abonelik sözleşmesi olan taşınmazlar için ikinci bir abonelik sözleşmesi talep edilmesi hâlinde, önceki sözleşmenin tarafının söz konusu mülkte ikamet edip etmediğinin araştırılması ve aksini ispatlayacak resmî bir belgenin ibrazı şart olmalı.