Kaydet
a- | +A

Amerika'nın 47. Başkanı olarak 20 Ocak 2025'te göreve başlayan Donald Trump, ilk günden itibaren yıla damgasını vurdu; dünyanın kâbusu hâline geldi. Bir gün dedi ki: "Neden Çin öyle ucuz ucuz mallarını satıyor bize?" Başka gün dedi ki: "Çin'e tarife... Bir gün yüzde 50, ertesi gün yüzde 100... Olmadı 140..."

Trump konuştu, borsa çöktü, yine konuştu coştu. Sonra bütün dünyaya tarife dayatması geldi. Avrupa'ya da Afrikaya da... Müzakereler, anlaşmalar derken Türkiye yüzde 10'luk dilimle en az etkilenenler arasında yer aldı...

Trump, seçimde birlikte yürüdüğü Elon Musk'ı hükûmette DOGE diye kısaltılan Hükûmet Verimliliği Departmanının başına getirdi. O dönemde de Beyaz Saray, başkanın masasını dağıtan bir çocukla da karşılaştı, başka komikliklerle de. Hele bir dönem "Musk ile Trump küstü" dendi, kriptolar, borsalar yerle bir oldu. Ertesi gün "Yok şaka" dedi, yüzde 30 birden yükseldi. Bu küstük-barıştık saçmalığında Trump'ın 575 milyon dolar kazandığı iddia edildi. 745 milyar dolarla dünyanın en zengini olan Musk'un o 3 günde ne kadar kazandığını ise bilmiyoruz...

Evet, "2025'in Enleri" listesinde Trump ilk sıralarda bana göre...

Türkiye'ye baktığımızda ise zor bir yıl geçirdik. 2023'ün 6 Şubat'ında yerle bir olan 11 ilimizin yeniden ayağa kalkması için ülke olarak çok zorluk çektik. Kolay değil. Sadece bölgenin inşası için harcanan 75 milyar lira... 153 bini Hatay'da olmak üzere 455 bin konutun tesliminden... Dünyada hiçbir ülkenin kolay kolay altından kalkamayacağı bir yıkımdan modern şehirler kurulmasına kadar geçen 2,5 yıldan bahsediyoruz. Bu arada söylemeliyim ki, dünyada afette yıkılan, yok olan evi yapıp teslim eden başka ülke de yok. Sigorta varsa ne âlâ, yoksa yok... Bizde ise 455 bin anahtar teslim edildi ve yok denecek kadar düşük ödemelerle... Hem de aynı yıl devlete büyük yük getiren, adına EYT denen ve yaklaşık 3 milyon kişiyi emekli eden kararın maddi yükü paylaşılırken...

Evet, ülkemiz için 2025'in en önemli konularından biri deprem konutlarının bitirilmesi oldu.

Yıl boyunca en fazla konuştuğumuz konuları alt alta yazsak, sayfalar yetmez ama... Mesela engellilere sağlanan araç alımındaki ÖTV muafiyeti yerli araçlarla sınırlandı. Bu araçları elde tutma süresi de 5 yıldan 10 yıla çıkarıldı. Bu muafiyeti rant için kullanan 'engelli yakınları' üzüldü biraz ama doğru karar oldu.

Nisan ayında yaşanan zirai dondan önce meyveler, sonra cepler zarar gördü. Gıda fiyatları ise gündemden hiç düşmedi. Ticaret Bakanlığı'nın uygulamaya koyduğu 'marketfiyati.org.tr' uygulaması ise markete gitmeden, neyin nerede kaç lira olduğunu gösteren 'yılın enleri' arasında.

Elektrikli araç atağı da listede yer almalı bence...

Suriyeli gerçeği de gündemlerimizden biri. Suriye'de hayatın normale dönmeye başlamasıyla yüz binlerce Suriyelinin ülkesine gidişi sığınmacı sorununu sosyal anlamda biraz hafifletse de, onların gidişiyle başlayan eleman açığı, başka ülkelerden binlerce ithal işçiyi gündeme getirdi. Tekstilcinin Mısır'a göçü de bu paraleldeki başka olumsuzluk.

Altın... Yılın en çok konuşulanlarından biri olabilir. Yüzde 112,6 arttı. Baktık altın alamıyoruz, gümüş sınıf atladı. Bir yılda tam yüzde 158 değer kazandı.

Yeni demir yolları, otoyollar, yenilenen ve hizmete açılan havalimanları, deniz üstü havalimanları derken durmayan Ulaştırma Bakanlığı, 5G ihalesini de yaptı. Biraz geciktik gibi görünüyor ama Nisan 2026'da ilk sinyali alacağız.

Veee yapay zekâ... Sanırım yıla damgasını vuran "İlk 3'lü" arasında... "Zararlı mı, ne olacak, neyin yerini alacak" derken, öyle hızlı girdi ki hayatımıza... Fal da bakıyor, şarkı da yapıyor... Şiir yazıp, ona beste ekliyor, bir de durmayıp seslendiriyor. Yapay zekâlı klipler, reklamlar, diziler, filmler. Sanatın duygusunu yok sayan bir platformda ilerliyor ve hep dediğim gibi ben yine ondan korkuyorum. Çok korkuyorum...

Canan Eraslan'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR