Geçen sezon bitiminde Trabzonspor'un Türkiye Ligi'nde oynayan futbolcuları tercih etmesi durumunda en iyi transferi yapmış olacağını belirtmiştim. Trabzonspor dışarıda gezdi dolaştı ve sonunda benim dediğime geldi. Kilit noktalara Türkiye Ligi'nin en iyi futbolcularından Vittek ve Sapara'yı aldı. Bu iki oyuncunun transferleri Forlan ve Drogba değerinde. Çünkü ligimizi ve futbolumuzu çok iyi tanıyorlar. Dışarıdan futbolcu almak avantajlı ama alınacak futbolcunun kalitesi önemli. Trabzonspor'un transferde çizdiği ikinci yol bence doğru olandır. Yani Türkiye'yi tanıyan futbolcularla takımı takviye etmek, Brozek kardeşler gibi oyuncular almaktan iyidir! Trabzonspor, geçen yılın flaş oyuncuları Gaziantepsporlu Olcan ve Cenk Tosun'u alabilseydi çok iyi iş yapmış olacaktı. Trabzonspor, gruptan çıkması durumunda (çıkacağına inanıyorum) bu iki oyuncuyu mutlak kadrosuna katmalı. Böyle bir durumda, Trabzonspor'un, Şampiyonlar Ligi'nde önü açılacaktır. Unutmadan söyleyeyim; milli maçlarda izlediğim Burak, bence Trabzonspor en büyük kazancı ve belki de en iyi transferi! Hiddink bizimle dalga geçiyor! Hiddink tam bir bomba! Kazakistan ve Avusturya maçlarından sonra Hollandalı teknik adamın iyileşmez bir vaka olduğu görüldü! Kazakistan karşısında alınan tesadüfü bir galibiyet, Avusturya maçında kaçan üç puanın (atamadığımız penaltıyı kastediyorum) yanında, oynanan futbol hayal kırıklığından başka bir şey değil. Kazakistan toplama bir takım. Ülkenin yerel basını bile on birini saymakta zorlanırken, biz bu Kazakistan'dan tesadüfî bir golle üç puanı kurtardık. Avusturya maçı ise skoru ve futboluyla tam bir skandal. 90.dakikada kazanılan penaltıyı Arda'nın kaçırması, bizi son iki maç öncesinde stres soktu. Türkiye'nin bu kadar kötü futbol oynamasında Hiddink'in büyük rolü var! Çünkü Hiddink, sahaya doğru dürüst bir takım süremediği gibi oyuna müdahale de edemiyor. Tribündeki taraftar gibi 90 dakika maçı izliyor. Değişiklik konusu da hak getire... Avusturya karşısında 90+3'te yaptığı değişiklik bir skandalın ötesinde mesleğe ve o futbolcuya en büyük hakaret! Kazakistan maçında sonradan oyuna girmesine rağmen kötülerin en iyisi Gökhan'ı, Avusturya karşısında maç bittikten sonra oyuna alması, hiç bir şekilde izah edilemez. Takımda kaleci Volkan'dan sonra ikinci banko isim Gökhan'dır! Hiddink, bu hataları yapacak saflıkta (!) bir teknik adam olamaz; olsa olsa kasten kovulma adına yapıyor! Hiddink'in oynattığı futbolu, bırakın Oğuz Çetin, sokaktaki adam bile oynatır! Türk Milli Takım'ı Hiddink ile boşuna zaman kaybediyor! En önemlisi de verilen paralara yazık oluyor. Lig çakma, yabancılar çatlak! Türkiye Lig başlıyor... Ancak buna Türkiye Ligi demek için düşünmek, üç kere yutkunup öyle söylemek gerek! Bu olsa olsa çakma Türkiye Ligi'nden başka bir şey değildir! 6 tane yabancı futbolcu sahada, bir kısmı tribünde, tribüne sığmayanlar (!) ise gece kulüplerinde! Altı futbolcunun dışındakilere yattığı yerden para kazanma imkânı! Düşünebiliyor musunuz; oynayan yabancı oyuncu sahada sınırlı ama tribünde sınırsız! Böyle bir kural nerede görülmüş? O zaman oynat 11 yabancıyı, olsun bitsin! Alttan gelen gençler ne olacak? Olacağı şu; bir takıma kapak atamazsa simit satacak! Yabancıların çoğu, Türkiye'de emeklilik dönemini geçirmek ve havadan para kazanmak için geliyor! Son örnek Guti... İspanyol oyuncu, her şeye doymuş. Bırakın iyi örneği, kötü örnek olmak için yarışıyor! Guti'nin futbolculuğuna diyecek yok ama her şey bununla bitmiyor. Sonsuz yabancı alternatifi, günü kurtarmak isteyen yöneticilerin işine geliyor. UEFA, bu sayının azaltılmasını isteyince ben işte o zaman kulüplerimizi ve buna çanak tutan futbol federasyonlarını göreceğim!