Ekonomide genel görünüm nasıl?

A -
A +

Son 2,5 yıldır ekonomide yüksek enflasyonlu bir dönem yaşıyoruz. Sıkıntılı sürece rağmen hükûmet bu yılın mayıs ayında yapılan seçimleri kazandı. Çok zorlu bir dönem oldu ama hükûmet muhalefete göre daha çok güven verdiği için seçimleri aldı. Tabii muhalefetin HDP ve PKK konusunda kararsız tutumu da seçimi etkiledi.

 

Seçimlerden sonra Sayın Erdoğan ekonomi yönetimini Mehmet Şimşek ve ekibine bıraktı. Radikal kararlar alan ekonomi yönetimi parasal sıkılaştırmaya gitti ve önemli bir ivme kazandı. Faizler artırıldı. 

 

Araba fiyatları yüzde 20 düştü ve gerçek yerini bulmaya başladı. Ev fiyatları ve kiralar da hafiften düştü ama vatandaşı rahatlatan seviyede değil. 

 

Asgari ücret 17 bin lira oldu. Dolar bazında 578 dolar oldu. Mehmet Şimşek’in dediğine göre nisan sonrası iyileşme daha belirgin olacak. Erdoğan da haziran sonrası enflasyonun aşağıya çekileceğini söyledi.

 

Tabii bunların olması için enerji fiyatlarının artmaması ve döviz istikrarı lazım. Bu ikisi kısmen sağlanmış durumda. Ancak ekonomik olarak vatandaş çok iyi durumda değil. 2020 öncesi seviyeye gelmek için daha zaman lazım. O yüzden seçim sonrası daha kararlı adımların atılması şart. Bu sene asgari ücret bir defa verilecek. Temmuzda bir artış olmayacak. 

 

Bu arada faizler yükseldi. Kredi faizleri de yüksek. Bazı şirketler masrafları kısmak için eleman çıkarıyorlar. Yüksek faizler ekonomiyi olumsuz etkiliyor ama sıkılaştırma için bu şart. 

 

Dün bazı AVM’lerle ilgili bir haber vardı. Dinçer Gökçe’nin haberine göre aralarında Marmara Forum ve Forum İstanbul’un da olduğu 9 AVM için konkordato talep edildi. 9 AVM’nin toplam borcunun 600 milyon avro seviyesinde olduğu kaydedildi. 

 

2018’de yapılan düzenleme ile AVM’lerde kiraların döviz olarak alınması yasaklandı. Ancak anılan şirketlerin döviz ile borçlanıp kirayı TL olarak toplaması, mali yapıyı olumsuz etkiledi.

 

Bu durum, dava dilekçesinde, "Bu süreçte TL üzerinden gelir elde edip borçlarını döviz cinsinden ödemek zorunda kalan AVM yatırımcıları tam anlamıyla bankaların insafına terk edilmiştir" ifadeleri ile yer aldı. 2 yıla yakın süren koronavirüs nedeniyle AVM’lerin belli bir süre kapalı kalmaları ve azalan ziyaretçi sayısı, ilgili şirketlerin mali sıkıntıya düşmesinin bir diğer nedeni olarak gösterildi. (Halk TV)

 

Kiralar TL ama banka kredileri dolarla olunca bu olumsuz tablo çıktı. Yüksek faizler bazı şirketlerin batmasına sebep olacak gibi. Ama en azından sıkılaştırma açısından iyi. Her programın bazı olumsuz yansımaları oluyor. O yüzden biraz daha zamana ihtiyaç var. 

 

6 Şubat depremleri, Rusya-Ukrayna Savaşı, Gazze’de İsrail’in katliamları gibi çok olumsuzluk gördük. Buna rağmen Türkiye bu süreçleri az hasarla atlattı. Depremin etkileri azalıp bölge inşa edildikçe bunun ekonomiye katkısı da olumlu olacaktır. 

 

İşlerin düzelip düzelmediğini 2024 Haziran'ında anlayacağız. Biz son 20 sene enflasyonun düşük olmasına alışmıştık. İki buçuk yıldır yüksek enflasyon var ama bu durumsan artık çıkmamız şart. 

 

Son olarak acilen 500’lük banknotların çıkması gerekiyor. Artık bu bir ihtiyaç değil mecburiyet. Cebimizde para taşıyamıyoruz. 17 bin lira asgari ücret. 100’lük banknotla bu 170 adet demek. Cüzdanda ya da cepte böyle paralar taşınacak gibi değil. Ekonomi yönetimi bu konuya da el atsa iyi olacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.