Son bir haftadır medyada şöyle haberlere denk geliyorum. Mesela Denizli’den bir haber:
“1970 yılından bu yana Denizli’de faaliyet gösteren ve bölgenin en köklü tekstil şirketlerinden biri olan Çiçekçi Tekstil, mali sıkıntılar nedeniyle konkordato başvurusunda bulundu.” Uzun yıllardır birçok tanınmış markaya fason üretim sağlayan firma, yüzlerce kişiye istihdam sağlaması ve geniş üretim ağıyla Denizli ekonomisinde kritik bir yere sahipti...
Şirketin toplam borcunun yaklaşık 1 milyar 500 milyon TL seviyesinde olduğu, bu borcun 300 milyon TL’sinin bankalara ait olduğu belirtiliyor. Konkordato sürecinin sadece Çiçekçi Tekstil’i değil, ona üretim yapan atölyeleri ve tedarikçi firmaları da zor durumda bırakabileceği öngörülüyor. Özellikle de Uşak ilindeki tekstilcileri...
Bir diğer haber Bursa’dan:
“Bursa Gemlik'te vergi rekortmeni olan Karataş Şirketler Grubu konkordato talebiyle mahkemeye başvurdu.”
Bursa’nın Gemlik ilçesinde 31 bin 540 metrekarelik alanda faaliyet gösteren, toplam 63 bin 910 metrekare alanda 9 deposu bulunan şirket son dönemde mali sorunlar yaşıyor. Bu nedenle Karataş Şirketler Grubu, bünyesindeki altı şirket için konkordato başvurusunda bulundu...
Bir örnek de memleketim Giresun’dan:
“1938'de Giresun’da kurulan, sektöre yön veren ve üreticinin güvencesi olarak bilinen FINDIK TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ BİRLİĞİ (FİSKOBİRLİK), borç batağına saplandı. Dev birlik, çareyi taşınmazlarını satışa çıkarmakta buldu.” Şirket, elindeki değerli gayrimenkulleri satarak borç yükünü hafifletmek istiyor...
Her gün böyle haberler çıkıyor. Çünkü faizler yüzde 46. Bir iş adamı, sanayici 100 milyon liralık kredi kullansa 46 milyon TL faiz verecek. Bu kredi masraflarını da ekleyince işi zor. O yüzden şu anki dönemde özellikle üretici çok zor günler geçiriyor. Ham madde fiyatları, işçilik, personel giderleri, kiralar, vergi derken elde bir şey kalmıyor.
Hizmet sektörü daha iyi durumda. Ama tekstil, üretim, sanayi vb. alanlarda yatırım yapanlar, çok zor günler yaşıyor. Finansa erişemedikleri için sıkıntılı durumdalar...
Cumhurbaşkanı Erdoğan Macaristan dönüşü uçakta gazetecilere KGF kredisinden bahsetti.
“KGF'den tulumbaya suyu dökmekte fayda var ki hareketlensin. İnşallah yeni dönemde çok daha farklı bir adımı atacağız."
Hazine ve Maliye Bakanlığı, imalatçı KOBİ'lerin yararlanabilmesi için 30 milyar liralık yeni destek paketini devreye alacak, kefalet limiti 25 milyar lira olacak.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, KGF aracılığıyla 17,5 milyar lirası işletme, 7,5 milyar lirası yatırım harcamalarında kullanılmak üzere toplam 25 milyar lira kefalet limitli destek paketini yürürlüğe alacaklarını bildirdi. Destek paketinin kefalet oranının yüzde 85 olacağı bilgisini veren Şimşek, "Yararlanıcı başına kredi üst limitlerini, işletme harcamaları için 15 milyon lira, yatırım harcamaları için 30 milyon lira olarak belirledik. Protokol aşaması tamamlanan destek paketini kısa süre içinde kullanıma açacağız” dedi.
Bu kredinin hiç beklemeden çıkması şart. Üreticinin bu krediye ihtiyacı çok. Yoksa nefes alamayacak durumdalar. Şirketler ciddi zorlanıyorlar.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar geçen hafta 100 büyük firmayı açıklarken ekonomik gelişmeleri de değerlendirdi. Yorgancılar, sanayicilerin motivasyonunu, dinamik üretkenliklerini kaybetme noktasında olduklarını belirterek, “2024 yılı kayıp bir yıl oldu, üretimden satışlar geriledi. Yılın ilk üç ay sonuçlarına bakarsanız ilk 100’deki firmaların yüzde 80’inin zarar ettiğini görebilirsiniz. 2025’in de kayıp yıl olmaması için sanayi ve tarımı odağına alan üretim bazlı, yeni bir ekonomik programın ortak akılla hazırlanarak uygulamaya konulması şart” dedi.
Bu da ibretlik bir durum. Ege’de 100 firmanın 80’i zarar yazmış. Çanların çalması için yeterli. O bakımdan KGF ya da başka nasıl kredi varsa hepsi çıkmalı. Hem de hiç beklemeden.
Cem Küçük'ün önceki yazıları...
Efendim güzel tespit. Lakin çoğu firma kredi kullanıp o krediyle işini büyütmek yerine , ev ve araba aldı. Düşük faizli kredi maliyeti ile Yüksek kar elde etti. Sonra ev ve araba fiyatları uçtu. Millet sıkıntı yaşadı. Şimdi biriktirdiği ev ve arabaları satamayan çoğu şirket batıyor. Kredi kullanınca takipi sıkı yapılmalı. Yoksa batık kredileri millet ödüyor.