Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Dinle
Kaydet
Türkiye Gazetesi
En sevdiğimiz virüs!..
0:00 0:00
1x
a- | +A

Evet, bu virüsün adı "iyilik"... Aslına bakarsanız en hızlı yayılan, en faydalı olan virüsün adı 'iyilik'... Gördüğünüz bir hareket içinizde özlediğiniz bir duygu bırakıyorsa, hiç şüphe yok ki siz de o virüsün yayılması için dokunmak istiyorsunuz.

Binlerce canımızı yitirdiğimiz 6 Şubat'tan sonra, hayatta kalanların yaralarını sarabilmek için atılan her adım çok değerliydi. O gün sırtlarına örtecek battaniyeyi gönderen şirketler de, evindeki montunun cebine bir çikolata, 1 çeyrek altın koyup gönderen koca yürekli insanlar da çok değerliydi. Binlerce konutluk konteyner kent yapan kocaman birliklerin yaptığı da, bir kap çorbayı onlara ulaştırmaya giden gönüllüler de...

İşte hızla yayılan virüsün taşıyıcılarıydı onlar. Geçtiğimiz hafta ise "Bütün gayretimiz iyilik virüsünü bulaştırmak için" diyen Mercedes Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün'ün davetiyle Adana'daydım. Şirketin, depremin üzerinden 1 ay bile geçmeden yardımseverlerin girişimiyle başlattığı Çocuk İyilik Merkezi'ne desteğini yerinde görme fırsatı buldum. Merkez, 6 Şubat depreminin hemen ardından, mart ayında kurulmuş. Hem de dünyanın öbür ucunda, ABD'de yaşayan, Harvard Üniversitesi'nden Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil ve destekçileri tarafından... Uzuvlarını kaybeden çocukların 21 yaşına kadar protez ve psikolojik destekle yanında olmayı hedefleyen ekip, Çukurova Üniversitesi ile el birliği yapıp seferberlik başlatmış. Amaç, üniversite himayesindeki merkezde, dünyanın en iyisini depremzede çocuklar için sağlamak... Depremde en az bir uzvunu kaybeden 250-300 çocuk olduğu tahminiyle çıkılan yolda bu çocukların yarısına ulaşılmış ve büyüyen miniklere sürekli destek için hedef konulmuş. Bugün gelinen noktada 129 çocuğa eğitim bursu veriliyor, beden gelişimiyle değişen protez ihtiyaçları karşılanıyor, 3D yazıcı yatırımıyla en iyi protezlerin yapılması hedefleniyor...

Mercedes ile bu iyilik merkezinin yolu, Prof. Hotamışlıgil'in merkezin ihtiyaçları için araç istemesiyle kesişmiş... Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, ihtiyacı yerinde görmek için ÇOİM'e geldiğinde, orası için otobüsün değil, 2 adet 18 kişilik aracın daha iyi olacağını görmüş ve şirket bağışını da bu şekilde yapmış. O günden sonra da hep merkezin üzerinde olmuş şirketin eli... O günden sonra 'ne yapabiliriz' konusunu hiç gündemden düşürmeyen Süer Sülün ve ekibi, bu merkezin kalıcı olabilmesi için yeni bir desteğe karar veriyor. İşte bu karar, merkezin kalıcı bir yapıya dönüşmesinde büyük katkı sağlayacak olan 'merkezin' inşasını içeriyor. Merkezin projesi hazır. İzinler alındıktan sonra hızla bitirilecek. Rehabilitasyon odaları, kişisel gelişim, kütüphane, aile sağlık desteği gibi alanların bulunacağı merkezde, 24 odalı konukevi de bulunacak. Bu konukevi ile tedaviye gelen çocuk ve ailelerin barınma ihtiyacı karşılanacak. Adana'da Çukurova Üniversitesi bünyesinde bulunan prefabrik binada yeni projeyi anlatan Süer Sülün, depremin başından beri bölgede olmaktan, her gün 'ne yapabilirizi' düşünmekten asla vazgeçmediklerini söylüyor... Şirket, gönüllü ekipleri aracılığıyla manevi, şirket imkânlarıyla maddi birçok destekte bulunmuş bölgeye. Depremin ilk günü montlar, battaniyeler ve hatta odun bile göndermişler. 100 konteyner desteğini İSO Kent'e sağlamışlar. 350 makinelik çamaşırhane kuran, 1 yemekhane çadırı, 1 sosyal alan çadırı yaptıran şehre okul inşa etmeyi de ihmal etmemiş...

Şimdi bu kalıcı esere destek olmaktan gurur duyduklarını söyleyen Süer Sülün "Bu ziyaretimizin amacı, 'Bakın biz bunu yaptık' şeklinde şirket faaliyeti değil. Bazı adımların duyurulmasının, 'iyilik virüsü'nü çoğaltacağına olan inanç. Biz birucundan başladık. Umarım gören iyilikseverler de bu hareketi devam ettirir. Buradaki en önemli mesele iyileşme yolculuğunun tek bir kurumun değil, hepimizin sorumluluğu olduğunu hatırlamak. Biz Mercedes-Benz Türk olarak üzerimize düşeni yaparken, tüm şirketlerin de el birliğiyle bölgeye daha fazla katkı sağlamasının çok değerli olduğuna inanıyoruz. Bu çağrıyı samimiyetle tekrarlıyor; dayanışmanın, iş birliğinin ve ortak aklın yaraları daha hızlı saracağına yürekten inanıyoruz" diyerek amaçlarını da anlatmış oldu...

Bence yaparız biz. Bu virüsü 'bulaştırabiliriz' hızla...

Canan Eraslan'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR