Destan yazdık!

A -
A +

Üç aşağı beş yukarı... Ya da iki kere ikinin dört etmesi gibi!.. G.Saray'ın buradan puan çıkaramayacağı belli gibiydi... İlk önce Beşiktaş yorgunuydular... Ama ikincisi daha önemliydi! İstanbul'da seyrettiğimiz Olympiakos, Olimpiyat'ta G.Saray'ı ezdi ama dize getiremedi... Burada devamını getireceği ise gün gibi aşikârdı... Yunan takımı Juventus'a da bu sahada kök söktürmüştü ama çerçeveyi tutturamayınca başaramamıştı... İstanbul'daki Olympiakos'a bakan buradan G.Saray'ı sağ salim çıkarmayacağını da bilirdi, anlardı... Fatih hocaya göre G.Saray'da iyi gelişmeler vardı... Beşiktaş maçı sonrası bunu da dile getirdi Terim... Ancak ne yalan söyleyeyim, hiç inanasım gelmemişti... Ben G.Saray'ı değerlendirmek için gol yemediği son dört maçını hiç baz almadım... Beşiktaş maçı bile benim için kıstas değildi... G.Saray'ın ölçüsü Olympiakos'tu... Bakalım G.Saray, haftada iki maçı kaldırır duruma gelmiş miydi? Ya da Cimbom, ilk maçta yendiği ama ezildiği Olympiakos'un o futboluna futbolla da cevap verebilecek miydi? Cevap veremediler... Verecek halleri yoktu... Ayakları yerden kalkmıyordu... Anlaşılan o ki G.Saray bir adım ileri, iki adım geri... Daha dakika 1, gol 1 olabilirdi... Veya ilk yarı 5-6 farkla da bitebilirdi... "En uzak mesafe ne Afrika'dır, ne Çin, ne Hindistan, ne seyyareler, ne de yıldızlar geceleri ışıldayan... En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir birbirini anlamayan..." diye buyurmuş şair... G.Saray'dakinin aynısının tıpkısı... Mondragon'la De Boer birbirine en yakın kişiler ama aslında en uzak... Bakmayın siz Hakan Şükür'ün golcülüğüne! Onu anlayıp kafa yapısına uygun tek dostu yoktu ve o ileride bir yalnız adamdı... Ne o öbürüne, ne de öbürü ona tek top atmıyor atamıyordu. Buradan bir çift lâfımız da başkan Özhan Canaydın'a olacak... Dün gece gördüğümüz 13 bin kişilik Rizoupoli Stadı var ya; bizim 80 bin kişilik Olimpiyat Stadı'na kök söktürür... Olympiakos'un G.Saray'a kök söktürdüğü gibi... Bilmem anlatabiliyor muyum sayın başkan?.. G.Saray adına daha fazla yazacak birşey yok maalesef... Hepiniz bir şekilde seyrettiniz... Hepiniz delirip, çılgına döndünüz... İsterseniz G.Saray'ın bu geceki halini gelin bir Temel fıkrasına bağlayalım... Temel otobanda köklemiş gazı gidiyor... Bakmış bir tabela; "Yavaşla 80 km." Hızını hemen 80'e indirmiş Temel... Az sonra bir tabela daha; "Yavaşla 60 km."... Temel 60'a inmiş... Merakla giderken yeniden bir tabela; "Yavaşla 40 km." "Yolda çalışma var galiba" deyip 40'a düşürmüş hızını... Epeyce sonra yine bir tabela; "Yavaşla 15 km."... Talimata uyarak 15 km.'ye düşmüş Temel... Yolun en sağından tıngır mıngır gidiyor... Ama meraktan da çatlayacak... Uflaya puflaya bir saat daha gittikten sonra yeni bir tabela görmüş; "Yavaşla'ya hoş geldiniz... Nüfus: 2500"... Selam bir adım ileri, iki adım geri G.Saray'a... Selam onu bu hale düşüren zihniyete...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.