Her sabah yeni bir operasyona uyanıyoruz. Son fırtına medyayı salladı. Show TV ve Habertürk'ün de sahibi olduğu Can Holding'in 121 şirketine el koyuldu. Gruba bağlı televizyon kanalları, Bilgi Üniversitesi ve Doğa Koleji TMSF'ye devredildi.
Patron ve kardeşi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. TMSF, Show TV'nin "kaderi" oldu. Şimdiye kadar kaç defa fona devredildi sayamadık.
Kararın ardından ilginç yorumlar geldi. Kimileri hükûmetin kendisine yakın medyaya operasyon yaptığını yazdı. Can Holding'in sahipleriyle bazı siyasetçilerin eski fotoğrafları üzerinden alaka kurmaya çalışanlar oldu.
Enteresandır, CHP'ye yakın bazı gazeteciler "Operasyon bekleniyordu" dedi.
Neticede "Susturuluyoruz. Direneceğiz" naraları atan çıkmadı.
"Kızılcık Şerbeti" devam edecek mi diye soran bir iki dizi müdavimi dışında endişe beyan eden de olmadı.
Park Grubu, geçen yılın sonunda el değiştirdi. Medyanın eskilerinden sayılan Turgay Ciner, hisselerini Can Holding'e devredip sektörden çekildi.
Satışa aracılık eden ise Ciner Yayın Holding'in başında yer alan Kenan Tekdağ'dan başkası değildi. Ağrılı olan Tekdağ, Can Holding'in sahipleriyle de akraba.
Nitekim satış kararından sonra Kemal Can, Patronlar Dünyası'na açıklama yapmış, Kenan Tekdağ ile amca çocukları olduğunu belirterek "Kendisi abimizdir, ailemizin büyüğüdür. Bundan sonra da işin başında o olacak. Bizim herhangi bir dahlimiz olmayacak. Çok arayan olursa o Kenan Abimin sorunu" demişti.
Devir teslim hemen yapılmadı. Süreç, 40 gün kadar sürdü. Bu tür satış işleri, hükûmetin bilgisi dışında olmaz, olamaz. Hele ki söz konusu olan 800 milyon dolarla Doğan Medya'dan sonra basın tarihinin en büyük satışıysa.
Ciner Medya'da ilk gürültü Cumhurbaşkanı seçimi öncesinde koptu. Habertürk'te tartışma programı sunan Kübra Par "Burada sadece siyaseti yorumlamıyor, siyasetin inşa edilmesine de aracılık ediyoruz" deyiverdi.
Bu sözler bir itiraf mıydı, öz güven patlaması mı?..
Elbette değerlendirmede birinci seçenek esas alındı. Bu yüzden Ciner'i karın ağrıları tuttu. Seçimden iki hafta sonra da çakıl taşları ayıklandı. Fatih Altaylı, Kübra Par gibi isimlerle yollar ayrıldı. Par, TV100'e transfer oldu.
Par, Cüneyt Özdemir'in programında "Kenan Baba" diye tarif ettiği Tekdağ'dan müsaade aldığını "Baba kız gibi konuştuk" dediğini söyledi...
Medya ayrık otu gibidir. Üstte birbiriyle bağlantısız gibi duran yapılar kökte birbirine bağlıdır. Kenan Tekdağ diğer bazı mecralara da uzanan nüfuzlu biri.
Merak ettiğim şu: Bütün inisiyatifi eline alan Tekdağ mı Can kardeşlerin başını yaktı, yoksa karanlık işlere karışan Can kardeşler mi Tekdağ'ın başını?..
Yakın dönemde tecrübe ettik. Kimi iş adamları, medyaya kara para aklamak için giriyor. Operasyonun 2020-2021 yıllarına ait kayıtlardan yola çıkarak yapılması ikinci ihtimali güçlü kılıyor.
Fatih Selek'in önceki yazıları...