Sporda şiddete karşı şirketleşme

A -
A +

Sporda şiddet olayları, çoğunlukla, en fazla ilgi toplayan futbol maçları, bazen de kalabalık seyircisi olan basketbol karşılaşmaları dolayısıyla ortaya çıkmaktadır. Olay çıkaranlar veya olaylarda önde görünenler, genellikle sporu yapmayıp sadece spor kulübünün ateşli destekçisi olan ve bir kısmı kulüpler veya bazı yöneticileri ile ilginç bağı bulunan çocuk ve gençlerdir. Bu kişilerin zaman zaman spor tesisleri ve civarında çıkardıkları önemli olaylar, açık hava toplantıları ve yürüyüşlerde ve havaalanları gibi tesislerde uygulanan zabıta tedbirleriyle olabildiğince önlenebilir, ancak bazı tribün olayları ve yakışıksız tezahürat ile sözde başarı kutlamalarında havaya kurşun atılarak evinin balkonunda oturan veya pencereden bakan kişilerin yaralanması gibi spor vesilesiyle ortaya çıkan münferit olaylar yönünden zabıta tedbirleri yeterli olmaz; bu gibi olaylar genel eğitim ve ahlak düzeyiyle bağlantılıdır. Bu hususta, Avrupa Kupalarına katılan bir takımımızla maç yapmak için gelen bir yabancı ekibin İstanbul havaalanında bazı gençlerimiz tarafından sırf ülke içindeki rekabet dolayısıyla coşkuyla karşılanması fevkalade ilgi çekici bir örnektir. Bize göre, profesyonel sporcuları olan kulüpler dernek statüsünden çıkıp şirketleştiği takdirde spor kulüpleri ve yöneticilerinin bu tür taraftarların desteğine ihtiyacı kalmayacaktır. Bizce, spor tesislerinde, civarlarında ve spor vesilesiyle yurdun dört bucağında olay çıkaranlara ve spor anlayışına ve ahlakına yakışmayan davranışlarda bulunan seyirci ve taraftarlara spor eğitimi verilmesinin en kestirme yolu spor yaptırılmasıdır. Spor öylesine yaygınlaştırılmalıdır ki bu tür taraftarlar dahi yaş gruplarında lisanslı sporcuya dönüşsünler. Esasen 1982 Anayasasına göre, Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri almak, sporun kitlelere yayılmasını teşvik etmekle yükümlüdür (m.59/I). Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna göre, bu kuruluşun görevleri arasında, spor faaliyetlerine ait araç, gereç ve benzeri ihtiyaçları sağlamak, spor faaliyetleri için gerekli tesisleri vatandaşın istifadesine sunmak da bulunmaktadır (m.2). Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna göre, bu Federasyon, futbolun yurt sathına yayılmasını sağlamak ve amatör futbol kulüplerine her türlü ayni ve nakdi yardımda bulunmakla da görevlidir (m.3). Fikrimizce, spor kulüplerinin şirketleşmesi teşvik edilmeli, profesyonel sporcusu olan kulüplerin şirketleşmesi zorunlu olmalı, Süper Lig kulüpleri halka açık anonim şirkete dönüşmeli, şirketleşmeyen kulüplerin tüzüklerindeki antidemokratik hükümler kaldırılmalı ve bu kulüplere araç-gereç ve nakdi yardımlar spor yaptırdıkları kişi sayısına göre yapılmalıdır. Şirketleşme, bize göre, kulüplerin sürekli gelişmeye yönelik araştırıcı, hatta uzman birer yönetim kadrosuna ve önemli mali katkısı olan, geniş bir ortak taraftar kitlesine sahip olmasına, kulüplerin yurdun çeşitli yerlerinde çok sayıda futbol ve basketbol okulları açmalarına yol açacak ve halen kulüplerle ilginç bağlantısı olan ateşli destekçilerin önemli bir kısmı kendi yaş gruplarındaki sporcuların ve hatta ortakların arasına katılacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.