Seyirci tepki gösterdi

A -
A +

Cazgır, durumu Ahmet'e söyledi. Ahmet, cazgıra bir şey demedi, halka döndü: -Sevgili Deliormanlılar. Sizler akıncı torunusunuz. Haksızlığa tahammül edemezsiniz. Bu yapılır mı? Başaltında bir güleş kazandığım halde, ödülü bana vermezler... Hakem heyeti, başaltı ödülünü, berabere kalan Yakup ve Mestan pehlivan arasında paylaştırmak ister. Bu, adaletin, yiğitliğin timsali er meydanına yakışır bir karar mıdır? Bu kabul edilebilir mi? Bunu, kabul etmek er meydanına, ihanet değil mi? Ya beni birinci ilan etsinler ya da iki pehlivandan biri birincilik için benimle güleş tutsun. Ahmet'in sözleri, hakka, doğruluğa vurgun Deliormanlıları harekete geçirdi, bağırarak hakem heyetine doğru yürüdüler: -A be bu ne rezillikte büle? Garibin hakkını nasıl yersiniz? -Ahmet pelvan haklı. Ya ödülü ona verin ya da güleş yapılsın? -Ak sakallarınızdan utanmadan büle bir kararı nasıl verirsiniz? Seyirciler bir anda hakem heyetini kuşatmıştı. Ahmet'i korumak için böyle bir karar aldıklarını söyleyen hakem heyeti, "Madem ki ezilmek ister, bizden günah gitti" dediler. Uzun tartışmalardan sonra, Yakup ile Mestan pehlivandan birisinin pes ederek birincilik için Ahmet ile güreşmesine karar verildi. Durum, Yakup ile Mestan pehlivana bildirildi. İki pehlivan kendi aralarında konuşmak için bir kenara çekildiler. Özellikle Yakup pehlivan çok kızmıştı. Mestan pehlivana teklifte bulundu: -Te be Mestan pelvan. Gel bana pes et. Pırpıtla ortaya çıkan... Kendini başaltı pelvanı sanan şu terbiyesize haddini bildirmek isterim. Üle bir haddini bildireyim ki bir daha pelvanım diye ortaya çıkmasın. Ödülün yarısı senin. Mestan pehlivan, Yakup pehlivandan epey yaşlıydı. Zaten yorulmuştu, Yakup pehlivanın teklifi canına minnetti, ödülün yarısını alacak olduktan sonra severek kabul etti: -Tamam bre Yakup pelvan. Şu kendini başaltı pelvanı olmuş zannedene, haddini bilmeze haddini benim için de bildir. Cazgır, durumu hakem heyetine bildirdi ve onların tasdikiyle açıklama yaptı: -Başaltı birinciliği için Kara Ahmet ile Razgradlı Yakup pelvan karşılaşacaklar. Pelvanlar, yağlarını tazeleyip er meydanında hazır olsunlar. Cazgırın sözleri halkı neşelendirmişti, adalet yerini bulmuştu, ayrıca bir güreş daha seyreceklerdi: -Hak yerini buldu. -Bir daha gariplerin hakkını yemeyin. -Te be bu Yakup pelvan insafsızdır, ezecek bir kızancağızı. -Hakikaten de üle ba. Güleşin yapılmasını istemekle iyi etmedik galiba. -A be doğru olanı yaptık, tasalanmayasın. Bu Ahmet pelvan, zorlu bir delikanlıya benzer. Zorluklara göğüs germeden iyi pelvan olunmaz. Cazgırın seslenmesinden sonra, Ahmet, yerinden kalktı, yağlanmak üzere kazanın yanına doğru yürüdü. Ahmet'in hakkını aramada gösterdiği cesaret seyircilerin çok hoşuna gitmişti: -Afferin sana be Ahmet. Gösterdin, sekiz yaşındayken... Boşuna Osman Paşa'nın askeri olmadığını. -Şu kendini beğenmiş Yakup'a da göster pelvanlık nasıl olurmuş. -Hadi Ahmet kızanım, duamız seninle. Ahmet, yağ kazanının yanına geldi, selam verdi... Yakup pehlivan, Ahmet'in yüzüne bakmadan ağız ucuyla selamını aldı ve Ahmet'in pırpıtına yapıştı. Yakup pehlivanın hareketine hem Ahmet, hem de cazgır şaşırmıştı. > Devamı var

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.