Çıtlamayan parmak eklemi gerginliğiyle uyandım bugün. Kavga esnasında kafadan ısırılmış gibi, beklediğim otobüs durağı pas geçmiş gibi… Pek tadımız tuzumuz yok anlayacağınız… Toprağa düşen ilk cemrenin fotoğrafını çekmeye çalışan acemi gazeteci edasıyla yola devam…
Kabul, hele son dönemde hayat şartları oldukça zor. N’aapıyoruuz; saplanan okun arkasını kırıp hayata dönen kahraman gibi ayağa kalkıyoruuz, zenci ve kilolu geri vokalist neşesi takınıyoruz…
Artık düğünlerde çeyrek değil seyrek altın takılıyor…
İnşaattan kuma atlayan efsane nesil, size de selam…
Tebessüm sadakadır.
‘Ne münasebet?!’ suratlı kızlar bi beni mi sinir ediyor?
Samimiyet ve içtenlik puan kazandırır. Duruşmada hâkime “Müvekkilim bir halt yemiş…” diyen avukatlar olmalı.
Hâlimden memnun değilim ama başkası olmak da istemezdim: başkalarını hâlinden de hiç memnun değilim…
Dişte kalan maydanozu söylemeyen arkadaş sinsiliği diye bir şey var. Hain kostok!
Şu kliplerdeki seyahat mecburiyeti nereden geliyor?
Sürücü adayı görünce şov yapan trafik magandaları, bir çekilin!..
Minibüste önümde oturanın omzuna çift tıklama fikri, çık aklımdan…
Öyle her şey sizin işinize geldiği gibi olmaz cınıım. “Lahanaya gelince kıtır kıtır, sapına gelince mee" he mi?
“Canım sıkıldı” derken bile canı sıkılanlar, gelin bir sarılalım…
Soğan soyarken bir katman daha çıkarma tereddütü, zamlardan sonra hepimizin içine düştüğü ikilem…
Ey bulmaca bulmaca, sen ‘ti’ diye ses çıkaran boru hiç gördün mü ya?
Kadınların kuaför bakımların eleştirip durmayın beyler. Siz saç sakal tıraşı olup uzaktan kiviye benzediğinizde biz bir şey diyor muyuz?
Kıız hasetçiler, sizi gidi Şemsi Paşa Pasajı’nda sesi büzüşesiceler…
Havalı havalı “Been, dönyaanın en pahalı benziniyem!..” diye dolaşan bir petrol gördüm sanki… Kedidir o kedi…
Origami de neymiş! Namaz bitiminde ayağa kalkarken seccadeyi kenarlarından kavrayıp tek hamlede katlayabilenlere bir alkış…
Düşünene söyledim, düşündü bildi; düşünmeyene söyledim, kahkaha ile güldü.
Ninem diyor ki; Kurda merhamet kuzuya zulümdür.
Kaleminize sağlık hocam