Manik Martı Bünyamin'i hatırlayacaksınız. Guguk Fakültesi, kuş dili edebiyatı bölümünde profesör olan manik depresif biraz da agresif martı. Hah işte bu, rektörlük seçimlerine katıldı, tek oy alıp penaltılara bile kalamayınca yine içine kapandı. "Yahu bilim senin neyine, ya topçu olacaksın ya popçu bu devirde" düşüncesiyle kaset çıkarmaya kalktı. Piyasaya çıkar çıkmaz patladı! 'Mini mini bir kuş' yorumu da, kaseti de elinde patladı... Arkadaşları "abi, böyle olmayacak, gel sağlam bi prodüksiyon şirketine gidelim, imaj meykır falan tutalım" deyince soluğu Dütdedik Plakçılık'ta aldılar. Ünlü menajer Cankuş; "Olmaz ki canikom, reklam lazım, imaj lazım, sesle bir yere kadar çiçeğim. Hamamda da akustik var , ahah hah!" dedi. Ve başladı 'san artçı' olmanın, şöhretin yolunu aydınlatmaya; - Öyle yetenekti, eğitimdi, akorddu, notaydı diye kasma canikom.. Pazarlamak lazım seni - "Bu ne geveliyor arkadaşlar?"diye hiddetlendi bizimki. Öncelik imaj diyorum cicim, ismin Manik Martı Bünyamin olmaz. Çok agresif! Fingiralla, çılgın violet, ferdi yürektenverdi falan olsun. Kaşlar alınsın, gagayı biraz törpület. kanat ve göğüsteki tüyleri de yolalım. Bak Emrah bile kuş gibi rahatladım diyor. - Ya var ya şimdi özenle sıkılmış bir kartopu olacaktı, dehleyecektim şuruna şuruna. Aa, no stres cici. Pop san artçı'sı olacaksın. Pop şöhret, şöhret top demek. Ay pardon para demek. Bayan olsaydın kolaydı. Sağını solunu silikonlardık, yan yatardın askıyı da omuza düşürür fotolardık al sana şöhret!.. Neyse konser, turne, reklâm işlerini ben hallederim. Sen ikide bir "bomba gibi bir albümle geliyorum" de. Albüm çıkınca derhal atağa geç, "o güvercin taklacı, bunun kılavuzu karga" falan diye polemik oluştur. Dut ağacına da yaslansan "seviyeli bir birliktelik yaşıyoruz ama sanatımla gündeme gelmek istiyorum" diyeceksin. Sıkışınca da "yerli Jennifer Lopez olacağım" falan de. Baak! Alırım senden tüm yetkimi! Lokomotif bir şarkı gerek. Mesela; "sev beni sokma müşküle, beraber kaşık atalım şu keşkülee, a aa aaa, geldim aşkım patlama, bizim aşkımız sosyal pırtlamaaa" gibi. "Sen kime pırtlama diyooğn" narası arbedeye karıştı. Manik Martı, "Pırf..." diye gagasındaki menajer tüyünü üfledi. Arkadaşlarına dönüp "vayy ki vay. Bir san artçının tek sahne ücreti profesörün bir yılık maaşı, tek nakaratına ilgi ilim adamının buluşunun beş katı" dedi ve ekledi; Ben bile şu kuş beynimle, beyin göçünün sebebini algılayabiliyorum... Benn gidiyorum pırrr. Bekle abi ben de geliyorum pırrr. Zekiii, hadiii. pırr. Dur geldim pırr.