Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Özetle Dinle
Kaydet
Köşe Yazıları 3 saat önce
Metin, tarihte ve günümüzde yaşanmış çeşitli espri ve hazırcevaplılık örneklerini içeren, mizah ve zekâya odaklanmış bir yazı aşıladığı bir mizah metinidir.
  • Metinde, Seyrânî, Mevlâna, Neyzen Tevfik, Lokman Hekim, Farabi, Akşemseddin, Türk müşteri ve Fuat Paşa gibi farklı isimlerden alınmış hazırcevaplık örnekleri yer almaktadır.
  • İsmlerden bir çoğunun tarihsel karakterler olması, metnin mizah anlayışını klasik Türk kültüründen beslendiği anlaşılmaktadır.
  • Örnekler, hem gulututa hem de düşündürücü bir mizah anlayış anlayışını yansıtmakla birlikte, aynı zamanda insan ilişkileri ve karakter analizlerini de gözler önüne sermektedir.
Türkiye Gazetesi
Notlar
0:00 0:00
1x
a- | +A

Hitabet, özel bir yetenek, bir sanat. Ama hazırcevaplık apayrı bir sanat…
Hastalıktan ötürü gözleri kapanmış bir adam, halk şairi Seyrânî’ye:
“Bende dünyayı görecek göz mü kaldı” diye şikâyette bulununca, söz eri Seyrânî:
“Hiç üzülme dostum” demiş. “Zaten dünyada da bakılacak surat kalmadı…”
***
Mevlâna hazretleri talebelerinin biriyle yürürken, yol kenarında birkaç köpeğin sarmaş dolaş uyuduklarını görür.
Yanındaki talebesi:
- Güzel bir kardeşlik örneği, der. Keşke insanlar da bundan ibret alsa.
Mevlâna, tebessüm ederek karşılık verir:
- Aralarına bir kemik atıver de gör kardeşliklerini!..
***
Tanıdıklardan biri, yazdığı romanın müsveddelerini Neyzen Tevfik’e göstererek fikrini sorar. Neyzen, beğenmediğini ifade edince, adam:

- İyi ama siz hiç roman yazmadınız ki, der.


Neyzen Tevfik şu cevabı verir:

- Ben yumurtanın tazesini bayatını iyi anlarım. Ama bugüne kadar hiç yumurtlamadım.
***
Lokman Hekim’e:
- Hastamıza ne yedirelim, diye sorduklarında, şu cevabı vermiş:
- Acı söz yedirmeyin de ne yese olur.

***
Lafı uzatanlara ne yapmak lazım diye Farabi’ye sormuşlar, şöyle demiş; “Uzun konuşanı kısa dinlemeli…”
***
Fatih Sultan Mehmet, çocukluğunda biraz yaramazlık yapınca, babası II. Murat Han;“Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz!” diye çıkışır.
Orada bulunan ve velayet sırrıyla kalp gözü açık olan Akşemseddin hazretleri, hafifçe gülümseyerek şöyle der;
“Peder ne der, kader ne der…”
***
İngiliz garson Türk müşteriye; “Çanakkale de çok askerimizi öldürdüğünüz için sizleri pek sevmeyiz.” deyince. Bizimkinden gayet soğuk kanlı şu cevabı almış; “Orada ne işiniz vardı?!”
***
İngiliz elçisi dönemin Sadrazamı Fuat Paşa’ya sorar; “Girit'i kaça verirsiniz?”
“Aldığımız fiyata.”
“Yani? “
"27yıl savaş karşılığı! Var mısınız?”

Ninem diyor ki; Laf lafı açar, laf da kutuyu açar.

Halime Gürbüz'ün önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR