Efem, mesele tüm tartışmaları kazanmakla ilgili değildir, mesele; enerjimizi hak edenleri seçmekle ilgilidir.
Tarihin ünlü filozoflarından Sokrates'in kaba insanlarla başa çıkmak için güçlü bir tekniği olduğunu biliyor muydunuz? Tartışma sırasında bazı insanlar bağırmaya başlar; -haklı oldukları için değil, fikirleri tükendikleri için- tanıdık geldi mi?
Bir gün Sokrates bir adam tarafından saldırıya uğradı. Kaba, agresif saldırgan üstüne bir de filozofu uluorta aşağıladı.
Peki Sokrates ne yaptı? Tepki vermedi… Bağırmak yok, hakaret yok, cevap bile yok…
Talebelerinden biri onun bu sakinliği karşısında şoke oldu, sordu:
“Usta, neden karşılık vermedin?”
Sokrates cevap verdi:
“Eşek bana tekme atsaydı, onu mahkemeye götürür müyüm?”
Bu tek satır zamansız bir ders taşıyor;
Akıllı bir insan, asla aptalın seviyesine inmez!
Bazen sessizlik zayıflık değildir; zarafettir.
Kaçmak değil, güçtür…
Mesele her tartışmayı kazanmak değil, veya
öğrenmek istemeyenlere üstünlüğünü kanıtlamak değil.
Tüm mesele, ‘enerjimizi hak eden’ savaşları ‘akıllıca’ seçmektedir.
Hakaretlere, asaletleri buna bağlıymış gibi tepki veren çok insan var.
Ama gerçekte, gerçek güç; sakinlik ve asalettedir, kışkırtılsanız bile.
***
Cehalet bağırır.
Bilgelik sessizdir…
***
Kim olduğunu ve ne kadar değerli olduğunu bilen kişi, her suçlamada egosunu savunmak zorunda değildir.
En güçlü cevap; çoğunlukla da cahiller için en rahatsız edici olan;
sessizliktir…
***
Birinin sunabileceği tek şey hakaret ve gürültü olduğunda, en güçlü tepki; sessizliktir.
Sadece çatışma arayan birinin seviyesine inmeyin. Gerçek zekâ, kendini ispatlamaya da dayatmaya da ihtiyaç duymaz;
sadece parıldar…
Ninem diyor ki; Asıl azmaz, bal kokmaz.

