Teşekkür

A -
A +

Doğum günüydü ve gazeteye ganimet toplamaya, ay pardon, kutlamaya gitmişti. Holding çıkışı gözaltına alındı... Acaba kim ispiyonlamıştı? "Bugün doğum günün, çabuk hediye verin" demek suç muydu? Hangisi yaptı ki? Papaya suikast düzenledi sanki!! Yazı işlerindeki herkese tek tek tebelleş olmuştu. Kesin, var ya kesin Emin yaptı bunu! Bir tek o duymazdan gelmişti. Halil Delice? Olabilir mi? yok yok, o şeker vermişti... Birileri birilerine, "amirim, şüpheliyi ve beraberindeki şüpheli üç torbayı getirdik" derken sorgu odasına alındı. "Hakkınızda ihbar üzerine buradasınız. Lütfen zorluk çıkarmayın. Hayyt, söyle! Ne amaçla ordaydın?" Klasik sıkışan vatandaşın polisin rütbesini arttırarak yırtma taktiğiyle; "Komserim!" dedi. "Ben gazetede yazarım, çalışma arkadaşlarımla doğum günü kutladım." - Tabi tabi. Ben de Prenses Sofi! Şimdii, en başından anlat her şeyi -Evrende her şey bir gaz ve toz bulutuyla başladı. -O kadar baştan değil! Olay anına gidelim. Tüm detayları istiyorum. -Şimdi amirim, holdinge vardım, hava yağmurluydu, bahçe merdivenleri komple mermer ayıptır söylemesi, her defasında kayar da tepetaklak gelirim diye korkarım. İçeri girdim, karşıda danışma, sağ kolda turnikeler, saat dokuz yönünde de dev çiçekler. Tavanlar yüksek, dekor şahane, ışıklar falan mis, bildiğin süper yıldızlı otel ambiyansı. İnsanın "yukarıya havyar ve roket yakıtı yollayın" diyesi geliyor Allah seni inandırsın ama ben selam verdim geç... "Yahu bi sus!" diye haykırdı polis. Torbalarda bomba olmadığı anlaşılmış, içindekiler kayda alınmıştı. Okumaya başladı; "İki kitap, 4 ajanda, 5 kalem, 1 kupa, 1 silgi, 2 kitap, 1 gofret, 1 Çokomel, 2 poşet bitki çayı, çeşitli çap ve ebatlarda mermi..." Bizimki itiraz etti;" "Ne mermisi yavv, o bi arkadaşın açıla açıla dibe gelmiş kurşun kalemi!" "Ha pardon" dendi ve devam edildi; "1 şeker, 4 boş kağıt..?". - Ya şey, çam sakızı çoban armağanı, boş kağıt bile olur dedimdi... Polis kafasını iki yana salladı ve; "İnandırıcı değil! Söyle, emirleri kimden alıyorsun? Telefon kayıtların incelendi. Holding kapısında seni arayıp "temizlik yapmadan çıkmayacaksın demedim mi!" diye bağıran kadın kimdi?" "Ya annem o!" dedi, "vallahi annem, beni canlı yayında arayıp 'eve gelirken pirinç al' demişliği bile vardır" Polis, karoları kararsızca adımlarken elindeki ajandayı sallıyordu -Koskoca yazı işleri müdürü sana promosyon ajanda mı hediye etti yani? -Efenim, bir İspanyol atasözü şöyle der; 'ikramos beygiros no dental kontrolle' yani 'Hediye atın dişine bakılmaz' Eflak-Boğdan'ın hediye edilmesini beklemiyorduk. Öf yaa, tamam itiraf ediyorum; gittim, 'hediye vermeyeni köşemde rezil ederim' dedim. Kurutulmuş portakal kabuğunu Fatih Bilgi, yemekhaneden tırtıklanmış böreği Necmettin verdi. Ayrıcanaa, tabancamı unuttum helada! Pişman değilim, yaparım bir daha! > Ni­nem diyor ki: İpin iyisi uzun, sözün iyisi kısa olur

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.