Bravo Büyükekşi Başkan 

A -
A +

Fair Play önemli; içinde dürüstlük, adalet, empati, saygı ve sevgi başta olmak üzere değerlere değer katmak adına bütün güzellikleri taşır. Spor Toto Süper Lig'de son günlerde yaşananları düşündükçe Fair Play, sportmenlik ve centilmenlik adına içim inanın çok acıyor.
"Böyle mi futbolun marka değeri güçlenecek?" ve "Arjantin, Fransa, Hırvatistan, Fas futbol ülkesi olarak ciddi gelişme gösterip, inanılmaz yol alırken biz hep patinaj yapıp yerimizde mi sayacağız?" diye sormadan edemiyorum. Biliyorum cevabı sizlerin de çok iyi bildiğini ama doğrusu konuşmak yerine herkes kendine oynuyor, maalesef. Yazık ki hem de ne yazık!

Hakikati konuşsalar ne kaybederlerdi?

Kelli felli beyler "Nalıncı keseri gibi kendine yontmak" yerine "Bu oyun hepimizin" deyip bir kere olsun hakikati konuşsalar ne olurdu?
Doğrusu bekledim, N'Koundou o kafayı attığında Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Cebi Bey'in çıkıp, "Bu hareket kırmızı karttı, lehimize de olsa içimize sindiremiyoruz" demesini bekledim. Maalesef diyemedi. 

 

FIFA kokartına layık görülen Atilla Karaoğla'nın "Şiddet yok, abartıyor!" ifadesi yerine "Gözlerim iyi görmüyor ben neticeye tesir eden çok ciddi bir hakem hatası yaptım, kendimi affedemiyorum bütün futbol severlerden özür diliyorum" demesini beklerdim. Maalesef! Diyemedi, kaybetti!

 

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ya da Erden Timur Beyefendi'nin "Sivas'ın golü nizamiydi, hakemin iptal kararı yanlış biz böyle galibiyette şampiyonluk da istemiyoruz. Adalet herkese lazım" demesini beklerdim. Onlar da maalesef söylenmesi gerekeni değil de anlamsız savunma ile; "Bu düzen sesi gür çıkanı haklı görüyor" mantığına büründüler. Yakıştıramadım!

 

Dahası Fenerbahçe Başkanı ve de Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Ali Koç beyefendi; üstlendiği sorumluluk gereği ombusdmanlık yapmak yerine kulüp savunuculuğuna soyundu. Hiç anlamlandıramadım. Oysa ürün ortak, marka ortak, bu şekilde ne kazanacak bu oyun; şüphe şaibeyi, kaos krizi ve değerler erozyonu o da yıkımı davet etmekten başka ne işe yarayacak? Yazık; Koç gibi fırsat kaçtı!
 

Futbolun populeritesi bunu mu gerektiriyor? 

Futbol şiir gibidir; sevinçler, hüzünler, güzellikler, çirkinlikler ve de gerekli gereksiz bir dizi tartışmaları içinde barındırır. Bunu kabul ediyorum, futbolu popüler kılan da budur. Anlıyorum.  
Ancak Sivas'taki iptal edilen gol sonrası kopartılan fırtınayı ve sonuçlarının "temizlik mi yoksa yangına körük çekmek mi?" çözemiyorum.

 

Hakem hataları ve VAR hikayeleriyle özetleyiverdiğimiz koca haftanın acı bilançosu; iki FIFA bir VAR hakemini tart etti. 

 

UEFA ve FIFA Türk Futbolu denince ne anlayacak, ne düşünecek? Hile, kumpas ve sonucu önceden tayin edilen büyük oyunların merkezi olan lig mi, diyecek yoksa "Adil, güvenilir, güzel oyun mu?"  

Mahremiyet kimin umurunda?

Dahası ETİK değerler üstüne toz kozdurmazken futbolun yatak odasına kadar girildi bu ülkede "VAR mı bir hile" diye. 
MAHREM mi söz konusu şefaflıksa mahremiyet kimin umurunda, diye düşünenleri anlarım ama yanlış ile mücadelenin yolu bu mu olmalı? Yoksa kıl kırılır yen içinde anlayışı ile tarafları bir araya getiri şuyu vukuundan beter sonuçları önleyecek çözümler mi? 
Bakıyorum koro halinde bir ses yükseliyor; "Bütün VAR kayıtları incelensin!"

 

Heyhat! O niye? Kimsenin kimseye güveni yok mu bu oyunda? Öyleyse çok yazık!Hani bir söz VAR, "Fazla kurcalama altından Çapanoğlu çıkabilir" diye.
"Nokta!" 

Bravo Büyükekşi Başkan 

Sistemi doğru işletecek çözüm "Bataklığı kurutmak mı yoksa sivri sinekleri yok etmek mi?" diye düşünürken bizim sevgili Mehmet Arslan'ın TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ile yaptığı röportaj ilişti gözüme "Çocuk oyuncağı değil VAR kayıtları bir daha açıklanmayacak!" diye. Tebrdikler. Sağduyu budur, sorumluluk budur, habercilik budur. Büyükekşi Başkana tavsiyem bu kararlılık çok güzel, "Samanlıkta iğne aramak!" yerine sistemi kendi içinde denetleyecek mekanızmayı kurmaktır, gerçek çözümün yolu budur. Yoksa yap boz misali "O MHK'yı gönder, bu hakemi yok et" mantığı ile hedefe varılamaz!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.