Büyük tiyatro

A -
A +

Aslında ortada Aziz Yıldırım'dan başkası yoktu. Eski, yeni, iktidar ve muhalefet; hatta 40 yamalı bohça halini alan grupların tümü tarihinde ilk defa tek vücut olmuştu F.Bahçe için. Ali Koç gibi saygın bir işadamı da "100.yıl" hatırına yöneticiliğe ikna edilmiş, F.Bahçe bayram yerine dönmüştü. O da ne? Eski başkanlardan Ali Şen çıktı kürsüye, gönlünden geçenleri söyleyecek. Hayda!... Bir kargaşa.. Nedeni belli olmayan bir öfke... "Sen, F.Bahçe üzerinden kendine paye çıkaran adam, 10 senedir neredeydin?" Bu da kim, tepki neyin nesi? Esprili Ali Şen manasız tepkiyi "Bodrum'dayım!" diye karşıladı. "Otur! O kürsüye hangi yüzle çıkıyorsun?" diye devam etti haykıran kişi... Bu kişi en az Ali Şen kadar koyu bir F.Bahçeli'ydi... Birleşik F.Bahçeliler Vakfı'nın başkanı, sarı - lacivertli camiada güç ve itibar sahibiydi. Semih Bayülken ve Muhittin Bulgurlu'dan beri, son 20 yılda F.Bahçe Başkanları'nı seçen kişilerin en başında gelen kişi; Aziz Yılmaz'dı Şen'e durduk yere çatan! Fakat, ortada tuhaf bir durum vardı. Gerginliğe "tiyatro" yorumunu getiriyordu salondakiler. Nitekim ikinci perde de ok gibi fırladı, Ali Şen'in yakın zamanda yanağından makas aldığı "efsane!" başkan Aziz Yıldırım... "Ayıp ediyorsun Aziz" diyerek salonun dışına çıkardı, Yılmaz'ı. "Efsane" başkana da yakışan buydu. O ara salonda kulaktan kulağa şu cümleler fısıldandı: "Makas öyle alınmaz böyle alınır!" Metin Şen ve arkadaşları içlenmişti... "Ali başkana bu sözü en son söyleyecek kişi Aziz Yılmaz'dır. Yılmaz'ı bugünkü konuma ulaştıran Ali Şen'dir. Eğer Ali başkan, Birleşik F.Bahçeliler Vakfı'nın yerini vermeseydi, Vakıf dağılır ve bu salonda Aziz Yılmaz diye biri bulunmazdı." Bu tepkiye rağmen Başkan Aziz Yıldırım dışında kimse Yılmaz'ı ayıplamamıştı. Aksine "Oynuyorlar..." diyordu, F.Bahçe'nin gedikli kongrecileri... "Bu ikiliyi üç ay sonra birlikte kongre tutarken görürseniz şaşırmayın!" > Şimdi icraat zamanı FIFA'nın yüzde 50 ceza indirimi ile Türkiye'nin 2008 beklentisi daha bir kuvvetlendi. Şimdi herkes Fatih Terim'den icraat bekliyor. > Ulusoy'u artık yıkamazlar Futbol Federasyonu'nda bugün Mali Kongre var... Buradan bir olağanüstü kongre kararı çıkar mı? Bu soru bir tarafa... Biz bir durum tesbiti yapalım. Haluk Ulusoy ile F.Bahçe yönetimi arasındaki zıtlaşmayı bilmeyen kalmadı! Malum sebep, F.Bahçe'nin geçen sezon kaybettiği şampiyonluk ki, bunun sorumlusu olarak; Futbol Federasyonu Başkanı Ulusoy ve ekibini görülüyor olması!.. "Süper Ligi'n son 6 haftası incelensin!" diyen F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım her ortamda Ulusoy yönetimine güvenmediğini söyleyip duruyor. Yıldırım'ın Süper Ligi, Juventus skandalıyla çalkalanan şaibeli İtalya Seria A Ligi'ne benzetmesi çok düşündürücü... Diyelim ki Süper Lig'in son 6 haftası incelendi, Türk futbolu ne kazanacak, ne değişecek, hiç bir şey!.. O halde, "Süper Lig, sandığınız kadar temiz oynanmadı... Şike, teşvik, şaibe ve mafyavari kirlilik hâlâ sürüyor... Bu lig tescil edilmemeli... G.Saray'ın şampiyonluğu onaylanmamalı" biçiminde mesajlar vermenin Türk futbol markasını zayıflatmaktan başka kime ne hizmeti olabilir? Diyelim ki, temiz futbol adına yapıldı bu açıklamalar. Bu söylemlerin "Türk futbolunu temiz kılmak" gibi bir maksat taşıdığına inanmak mümkün mü, hayır! O halde amaç ne olabilir? 1. Haluk Ulusoy'u bıktırıp, bezdirip, kaçırmak... 2. Hiç değilse etkilemek ve 100. yılında F.Bahçe'ye karşı oluşturulmuş federasyon ile kulüpler arasında bir ilişki birlikteliği sözkonusu ise bunu şimdiden kırmak... F.Bahçelilerin bunun için tam "82 imza" topladığı her yerde söyleniyor. Ayrıca Futbol Federasyonu Genel Kurul üyesi olarak bizzat Başkan Aziz Yıldırım ve onun emin gördüğü isimleri delege yazdırması bu mücadelenin bir parçası. Ancak bu çabaların hiç biri Ulusoy Federasyonu'nu sallayıp düşüremeye yetmez. Çünkü Haluk Ulusoy ve ekibi FIFA Tahkim Kurulu'nun olaylı İsviçre maçı sonrası verdiği cezada yüzde 50'lik indirimi gerçekleştirdikten sonra koltuğunu bir milyon kere daha sağlama almıştır. Bu böyle biline! > İsviçre ve biz Çantada keklik görülen İsviçre Dünya Kupası'ndaki 32 takım arasında gol yemeyen tek takımdı! Meğer biz ne çetin bir cevize geçilmişiz de haberimiz yokmuş! > Dikkat!.. Kemal Kapulluoğlu Dikkat!... Avukat Kemal Kapulluoğlu'na dikkat... Kim mi bu kişi? Şu an Haluk Ulusoy'un başkanlığını yaptığı Futbol Federasyonu Başkanvekili. Hukuk Kurulu üyeliği döneminde, Lütfi Arıboğan'ın Futbol Federasyonu Genel Sekreterliği'ne getirilmesini içine sinderemediği için istifa ederek Levent Bıçakçı yönetiminde büyük yara açmıştı. Ama bugün Arıboğan'la müthiş bir ikili oldular. FIFA'da, Türkiye'nin hakkını Levent Bıçakçı'dan çok daha iyi savundular. Yüzde 50'lik ceza indirimini başararak FIFA İcra Kurulu Üyesi Şenes Erzik'in de takdirini kazandılar. Helal olsun!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.