Niyet hayır  akıbet hayır

A -
A +

Ne güzel bir ifade; büyük alim Ali Semerkandi'ye atfedilen ''Niyet Hayır, Akıbet Hayır'' sözü.
''İyi düşün iyi yaşa, kalbin sağlıklı ve güzel kalsın, ömrün uzun olsun.'' der gibi.
Nasihat kıymetli; yönetim sanatı öğretilerinde ''İlk düğmeyi nasıl düğümlersen arkası öyle gelir'' diye dikte edilen usül gibi. 
Lakin; gelde anlat burada niyetin önemini ön yargılı beyinlerine anlatabilirsen. Nerede?
Düşünün; günlerdir bir infial yaşanıyor organize edilemeyen ''Süper Kupa'' krizi yüzünden.

 

Mevzuu memleket meselesi

 

Haklı olarak memleket meselesi haline geldi konu.
Niye; işin içinde sadece kupa organizasyonu yok da ondan. İki ülkenin yeni yeni düzelmeye başlayan diplomatik ilişkilerini tartışmaya açtığı için.

 

Asli görevi ''Takımları salimen bir maça çıkarıp, o müsabakayı salimen oynatması'' gereken yöneticilerin fevri kararları neticesinde o kupanın oynanmasını sağlayamayıp, dünyaya rezil olduğumuz için.

 

Bitmedi... Özü; dostluğu, kardeşliği ve kaynaşmayı sağlaması gereken sporu, memleket evlatlarını neredeyse kutuplaştırma noktasına getirdiği için.
Neyse ki, sağduyu hakim oldu da korkulan olmadı. 
''Suçlu ayağa kalk'' dense kimse oralı olmaz olmuyor da. 
Ne demişler, ''Suç samur kürk olsa kimse üzerine giymezmiş!''

 

Niyet hayır 
akıbet hayır

 

Büyükekşi istifa!

 

Belli merkezler koro halinde ''TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi istifa'' diye koro halinde tempo tutuyor. Tek suçlu oymuş gibi.  Meğer ne büyük adammış Büyükekşi!

 

Süper Kupa'yı Suudi Arabistan'da oynamaya iki büyük kulübü ikna eden o. İki büyük kulüp adına protokol yapan o. Enterasan; maç gününe kadar Büyükekşi'ye ''Protokolde ne var?'' diye soran yok. Sahi neden?
Affedersiniz talebe kulak verelim, ''Büyükekşi istifa!''
Söyleyin lütfen, Büyükekşi istifa eder giderse işler gerçekten düzelecek mi? 
Keşke; ''evet'' diyebilsek.

 

Ah şu hakemler!

 

Futbolun adaleti, ''Ah şu hakemler'' diye diye yıllardır tartışma konusu da onca değişime rağmen ne çözüldü bugüne kadar?

 

Hiç değilse beyaz sayfa açmak adına soruyorum... 
Kulüp Başkanı artık sahada ve kırmızı kartla oyundan atılan futbolcu artık koridorda hakem kovalamayacak mı?

 

Hakemsiz futbol olmayacağına göre Süper Lige yükselen yeni ve mevcut hakemlere yönelik taciz, saldırı ve şiddet son bulup artık hakemlere saygı duyulacak mı?
Ah... Ah... Yara derin... Dert büyük... Dahası kulüp başkanı artık sahadan takım çekmeyecek mi?

 

Niyet hayır 
akıbet hayır

 

Sorular çok da yutkunuyorum.
Sorun zihniyette... Sorun sistemde... Sorun futbolu yönetenlerin niyetinde...

 

Gelen gideni aratmasın!

 

Özetle; son 10 yılda kaç TFF Başkanı geldi gitti de sorunlar çözüldü mü?
Sorumlular elini vicdanına koyup, meseleyi doğru teşhis etmeli ve eğri oturup doğru konuşmalı ki; niyetin hayır, akibetin hayır olacağı dönem başlasın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.