“Büyük Yoklama”nın saati geldi!..

Sesli Dinle
A -
A +
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura giden ve oldukça uzun süreceği anlaşılan yolculuğu, çoğu siyasetçinin sinirleri kaldıramayacak. Başarısızlıklarını örtbas etmek için şimdiden öfke nöbetleri geçirip cam çerçeve indirenler, masalara vuranlar duyuyoruz. Arkada kalanlar “Çıkmamış candan ümit kesilmez” diyerek önümüzdeki seçim sonuçlarını bekliyor.
 
“Büyük Yoklama”ya ilk ses veren, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Yüksek Seçim Kurulunun, seçimin ikinci tura kaldığını açıklayıp, ardından küçük ortaklarının CHP’ye hiçbir katkısının olmadığı ortaya çıkınca parti içi sataşmalar ve sarsıntılar önce Kılıçdaroğlu’nu vurdu.
 
Paylaştığı kısa bir videoda, nefeslerini ensesinde hissettiği parti içindeki muhaliflere gözdağı vermek için elini masaya vurarak “Buradayım ben, buradayım!.. Siz de buradasınız. Vallahi de billahi de sonuna kadar mücadele edeceğim, buradayım!” diye seslendi.
 
Belli ki, Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı seçiminin finalinde muhtemel mağlubiyeti ile kaçınılmaz olarak kendi muhitindeki hesaplaşmanın baskısı altında kaldı.
 
CHP’de milletvekili sayısının geçen dönemin altında kalması bir baraj gövdesindeki ilk çatlak gibi Kılıçdaroğlu’nun eski avukatı Mustafa Kemal Çiçek “CHP’yi peşkeş çekmişler, 37 vekillik sandıkta yüzde bir etmeyen 4 partiye gitmiş. Bu seçimin başarısız olanı Kılıçdaroğlu’dur” açıklamasını yaptı.
 
Kılıçdaroğlu’nun korkularını büyüten açıklamalar peş peşe geliyor. Daha önce; “Emek veren çile çeken bütün arkadaşlarım liste dışı kaldı! İstanbul’da 31 milletvekilinden 18’i bizim partimizden değil. Yarın istifa edip gidecek. Ne hakla yapıyor Kemal Bey bunu?..” diye sorgulayan eski CHP'li Mehmet Sevigen, “Kemal Bey bu partinin sahibi mi şirketi mi? Babasından mı kaldı bu parti ona? Utanmıyor mu? Orada oturuyor halen. Bugün istifa etmesi gerekiyor hemen bugün…” ifadelerini kullandı.
 
Hukukçu Ersan Şen de Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiri yağmuruna tuttu. “Masaya yumruğu vuruyor, kaçmadım diyor. Sana kimse kaç demiyor ama kaçacaksın. Başka çaren yok, bu ortamda seçimi kazanamıyorsan sana bu bedeli ödetirler!” dedi.
 
“Büyük Yoklama” Kılıçdaroğlu ile sınırlı değil. Sıradaki, ikinci turun kilit ismi Ata İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan. Seçim sonrası yaptığı açıklamada “Eğer ikinci turda bizim desteğimize ihtiyaç duyan birisi olursa önce terörle, terör örgütlerinin siyasi uzantıları ile arasına mesafe koymak zorunda” diyerek önceliğini ilan etmişti.
Oğan’ın “Terörle ve terör örgütlerinin siyasi uzantıları ile arasına mesafe koyma zorunluluğu” Kılıçdaroğlu’nu pazarlığın dışına atıyor. Çünkü HDP ve Yeşil Sol Parti seçimlerin ardından yaptıkları sonuçlara ilişkin değerlendirmede seçimin ikinci turunda da Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararını açıkladı.
 
Sahada hareket kabiliyetini neredeyse tamamen kaybeden HDP/PKK’nın CHP ile pazarlık masasında kendisine yer bulması şaşırtıcı değil. CHP, daha önce de tezkereye 'Hayır', kayyum uygulamasına 'hayır' diyerek örgütün iştahını kabartan mesajlar vermişti.
 
Asıl sorgulanması ve tartışılması gereken; PKK ve yandaşlarının "Öcalan'a özgürlük,özerklik, kayyumların kaldırılması, operasyonların durdurulması,devletin silah bırakması"  talebini paylaşarak seçim malzemesi yapan bir ittifakın sandıkta ciddi bir seçmen kitlesince nasıl kabul gördüğüdür!
 
“CHP’yi peşkeş çekmişler, emek veren çile çeken bütün arkadaşlarım liste dışı kaldı!..” diye hesap soranlar! Önceki gün, Şırnak’ta şehit düşen gözyaşları içerisinde toprağa verilen dört uzman çavuş ile bir güvenlik korucusunun hesabı sorulmayacak mı?
 
“Büyük Yoklama”nın son ve güçlü muhatabı seçmendir. Cenaze törenlerinde, terör örgütü PKK ve iş birlikçilerine yağan tepkinin siyasette karşılığı yok mu?
Peki ya sandık!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.