Onlar da çocuktu...

Sesli Dinle
A -
A +

Geçtiğimiz kasım ayında Demokrasi ve Birlik Derneği (DEMBİR-DER) ile Demokrasi ve Birlik Vakfı tarafından "Kürtler Ne İstiyor" konulu bir çalıştay yapıldı. Faydalı olacağına inandığımız çalıştayın sonuç raporu henüz yayınlanmadı. “Kürtler Ne İstiyorlar?” sorusuna cevap ararken uğrak yerlerinden biri de Diyarbakır HDP binası önünde 1.200 gündür eylem yapan ve örgüt tarafından dağa kaldırılan çocuklarını isteyen annelerdir…

 

Türkiye, günlerdir 6 yaşında nikâh kıyılarak istismar edilen H.K.G’yi konuşuyor. İğrençliğe her kesimden tepki yağdı. Muhalefet hükûmeti suçlarken, rezaleti din ve dindarlarla hesaplaşma aracı yapmaya kalktı. En yüzsüz çıkış, terör örgütü PKK’nın siyasi kanadından geldi.

 

HDP Grup Başkan Vekili M. Danış Beştaş “Bu Meclis’in daha önemli bir görevi yok. Eğer çocuklarımıza bu saldırıları yapanların peşine düşmeyecek, toplumu korumayacaksak siyaset niye var? Yere batsın böyle siyaset” diye konuştu.

 

“Toplumu korumayacaksak siyaset niye var?” diyen Beştaş’a tepkiler gecikmedi. Oyun çağındaki çocukları dağa götürüp PKK’nın pençesine atan HDP’ye, en güçlü tepki HDP binası önünde eylem yapan annelerden geldi.

 

HDP’nin ikiyüzlülüğüne tepki gösteren anneler. “Bizim çocuklarımız insan değiller mi, neden bize destek vermiyorlar? Biz burada HDP’den evlatlarımızı istiyoruz, asla kapılarından kalkmayacağız. Bizim çocuklarımızı da gündeme getirsinler, niçin konu HDP olunca susuyorlar?” diyerek tepki gösterdiler…

 

HDP’de bunlar olurken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, olağanüstü toplantıya çağırdığı partisinin meclis grubunu milletvekilleri ile Adalet Bakanlığı’na yürüdü. CHP lideri, Bakanlık önünde yaptığı açıklamada, iktidarın olaya sessiz kaldığını ve “Adalet Bakanlığı'nın, adaleti sağlayacak olan kurumun önündeyiz. Adalet Bakanlığı sessizliğini koruyor. Aile Bakanlığı'nın ne yaptığını zaten kimse bilmiyor" diyerek tepki gösterdi…

 

Türkiye'de infial oluşturan çocuk istismarı skandalına karşı Adalet Bakanlığı’na yürüyen Kılıçdaroğlu, Diyarbakır ziyaretinde dağa kaçırılan çocukları için HDP il başkanlığı önünde oturma eylemi yapan anneleri ziyarete gitmemişti…

 

Aileler adına açıklama yapan Ruken Canbey, yaklaşık 3 yıldır HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde Kılıçdaroğlu’nu beklediklerini ve "Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'a gelmeden CHP'li yetkililer bizimle iletişime geçti. Bize dediler ki sizinle otelde görüşebilir miyiz? Dün gece Kemal Kılıçdaroğlu otelimize baskın yapar gibi giriş yaptı. Bizim çocuklarımızın kaçırıldığı yer burası, otel değil… Senin bizimle iletişime geçeceğin yer otel değil, Biz seni HDP Diyarbakır İl Binası önüne bekliyoruz… Otelde değil…” demişti.

 

Farklı zaman ve mekânlarda iğrençliğine her kesimden tepki yağan bu tür olaylar karşısında siyaset kurumlarının gösterdiği tavırları değerlendirirken birbirinden bağımsız düşünemeyiz. Ortada bir mağdur ve mağduriyet varsa olaya bakanın siyasi yelpazenin hangi ucunda durduğunun bir önemi yoktur.

 

Bir annenin evladının maruz kaldığı mağduriyet bütün anneler ve evlatlar için geçerlidir. Özellikle siyasilerin mağduriyetler ve direnişler karşısındaki duruşlarının da toplumda bir karşılığı olacaktır.

 

Bunlar yaşanırken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada karar çıktı. 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı verildi... Gerçi karar önce İstinaf Mahkemesi'ne gidecek. Eğer ceza onanırsa Yargıtay'a gidecek. Yargıtay da kararı onarsa İmamoğlu siyasi yasaklı olacak.

 

Kararın onanmasına hukukçular fazla ihtimal vermiyorlar ama bu “gel-gitler” bazı siyasetçilerin, özellikle altılı masa sakinlerinin durduğu yeri değiştirebilir.

 

Çocuk istismarı skandalına karşı Adalet Bakanlığı’na yürüyen Kılıçdaroğlu muhtemelen ayağının tozuyla Adalet Bakanlığı’na bir yürüyüş daha yapacak. Yürümeyi seviyor ama öyle geliyor ki bu hayatının en zor yürüyüşü olur…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.