Soylu haydut Prens Henrique

A -
A +

Portekiz Kralı Joao, Kastilya Krallığı'yla süregiden dostluğunu pekiştirmek için bir turnuva hazırlamaktadır. Şölende Avrupa'nın en ünlü silahşörleri karşılaşacak maharetlerini konuşturacaklardır. Sazlar çalacak, kızlar oynayacak, domuzlar kızaracak, fıçılar açılacaktır. Hasılı yenilecek, içilecek, sızılacaktır. Bu arada majestelerin üç oğlu at üzerinde boy gösterecek mızrak tutacaklardır. Muhtemelen (itiraz kimin haddine) şövalye olacaklardır. Kralın hazine memuru batıl da olsa davasının adamıdır. Genç Prenslerden Henrik'in aklına girer, "oyunlarla oyalanacağınıza" der, "gerçek savaşlar yapsanıza!" Eliyle Cebelitarık'ı gösterip fısıldar "oraya oraya, karşı kıyıya!" Suyun öte yakasında mamur bir Müslüman beldesi vardır: "Civita!" Henrik tesirinde kalır, ipten kazıktan dönme ne kadar adam varsa etrafına toplar. Ansızın Civita'ya saldırır ve hesapsız mal kaldırırlar. Evleri dükkanları yağmalar, cesetleri bacaklarından sürükler ortaya atarlar. Pıhtılar pembeden mora döner, hava bildiğin kan kokar. Hırlaşan kediler, kuduran köpekler, sinek sinek sinek, bulutlaşan kargalar... Sahipsiz topraklara Civita Hristiyan istilasına uğradıktan sonra âdeta kurur, yaprak oynamaz. Henrik'e şakilik tatlı gelir, emeksiz, sermayesiz servet tutar. Sanatlı halılarla, kıymetli mücevherlerle, nefis baharatlarla tanıştıkça gözü döner, hırsı artar. Sadece limanları değil kervanları da izlemeye başlar. Ancak bütün bunların bir bedeli vardır, ya yarın öbür gün mücahidler kapılarına dayanır da gırtlaklarını sıkarlarsa? Babası ihtiyatı elden bırakmaz, Henrik'i dizginler, sağa sola saldırmasını yasaklar. Genç Prens mecburen Portekiz'e döner ancak Başkent Lizbon'u değil, serüvenci denizcilerin yerleştiği Sagres'i (Sao Vicente civarında) mekân tutar. Tahta bacaklı, kanca kollu, korsan eskilerine rom ısmarlar, meyhane köşelerinde anlatılan efsaneler üzerine kafa yorar. Her harita, kitap getirene şişkince bir kese atar, uzak ülkeler hakkında sürekli bilgi toplar. Şimdi gidip Afrika'nın derinliklerine girse, sahipsiz kabileleri bassa... Kimin haberi olur, hem hesabını kim sorar? Korkularla savaş Donanmaya da ihtiyacı yoktur ona bir karavele yeter de artar. Nitekim Azor ve Madeira adalarını kavurmaya başlar. Hayvanata, nebatata da acımaz. Ayaklarına dolanıyor diye güzelim ormanları cayır cayır yakar. Bojador Burnu denizcileri eskiden beri korkuta gelmiştir. Havalide su sığ, akıntı kuvvetlidir, girdaplar tekne yutar. Zemin çöküverir, tepelerden şelale gibi kum akar. Gemiciler burayı lanetli sanır, adımlarını bile atmazlar. Henrik, Portekizlilere korkularını yenmesini öğretir, adı büyülüye çıkan ne kadar bölge varsa girer çıkar. Nitekim Gil Eannes komutasında bir grup denizciyi, ikna eder ve Bojador'a yollar. 1435 yılında Eannes ve Alfonso Baldaya daha da aşağılara iner, insan ve deve izlerine rastlarlar. 1441 yılında Branco Burnu'nda yakaladıkları yerlileri zincire vurur, getirip Madeira'daki şekerkamışı tarlalarında çalıştırırlar. Papa bu zulmü "uygun" bulur, "mahsuru yok" buyururlar (1454). İnsan ticareti birden hızlanır, Afrikalı anaların feryadı gökkubbede çınlar. Portekizliler nereye gitse İslâm'la karşılaşırlar. Hatta gün gelir yüzüne bakınca (nurundan olacak) Müslüman olup olmadıklarını anlarlar. Henrik çil çil altın kazandıkça muhalifleri susar. Dün karşısında duranlar onu taklide başlar, çetesini kuran vurguna çıkar. Senegal ve Gambiya yol olur, fütursuzca kan döker, can yakarlar. Hatta zamanla krallar dahi (V Alfonso mesela) yağmaya başlar. Fernao Gomes adlı uyanık ise bütün Gine'yi bağlar, yörede tekel kurar. O kadar çok fildişi aparır ki havalinin adı Fildişi Sahili'ne çıkar. Kral 2. Joao Elmina Kalesini yaptırır, ayaklarını sağlam basar. Artık yanlarında papaz da taşırlar, Sierra Leone, Timbuktu ve Diego Cao'da kiliseler yükselmeye başlar. Batı nasıl ilerledi? Nil vadisi mamur ve varlıklı olmalıdır, firavunlardan kalan şehirler ne biçim soyulur ama... Ancak Müslümanlar varken oraya yanaşamazlar. Gana altın diyarı olarak tanınır ve burada geçmişi M.Ö. 300'lere uzanan bir imparatorluk yaşar. Düşünün Kralın hazinesindeki bazı külçeler 13 kiloyu aşar. Mali kumlar üzerinde uzansa da zenginlikte ondan aşağı kalmaz. Nübye imarlıdır, Nijer'de "Bornou medeniyeti" canlıdır hâlâ. Meroe, Timbuktu, Djenne, Oualaba... Taş binaları, geniş meydanları, mektepleri, revirleri, kışlaları, renkli çarşıları olan muntazam şehirlerdir bunlar... Sanatkârdırlar da... Altın, gümüş ve bakırı ustalıkla işler, albenili eşyalar yaparlar. Sömürgeciler semirdikçe yavaşlamaz, aksine iştahları artar. Sırf terör estirmek için tarlaları yakar, su yollarını bozarlar. Liderleri ölen halk sahipsiz kalır, kuytulara taşınırlar. Baskı ve tehditler yüzünden tarımı terk eder, sanatı unuturlar. Avrupalılar yaşayan zenginlikleri kurutunca nebbaşlığa başlarlar. Yetiştirdikleri arkeologlarla antik kentleri bulur ve yağmalarlar. Ancient Ruins Company (Eski Harabeler Şirketi) bunlardan biridir mesela. Afrika neden geri? Portekizliler Afrika'yı sömürmekle kalmaz, hayat damarlarını koparırlar. Krallıklar yıkılınca nizam intizam kalmaz, kabileler başlarına buyruk olurlar. Esir simsarları elbette boylu, poslu, zeki, hoş simalı, becerikli yerlileri toplar köle yaparlar. Sadece Angola'dan 1.5 milyon "seçme insan" koparırlar. Hastaları, sakatları, yaşlıları, şaşkınları yük etmez, topraklarında bırakırlar. Afrika'da iş bilen adam, çark döndürecek sermaye kalmaz. Hurafeler yayılır, korkaklık, endişe, cehalet kök salar. Zamanla paragözleri ayartır, alkole alıştırdıkları iş birlikçileri maşa gibi kullanırlar. Bunlar işgalcileri aratmaz, akrabalarını bile tuzağa çeker, beyaz adama satarlar. Birbirlerine kazık ata ata kinlenirler, öfkeleri nasırlaşmaya başlar. İşte asırlardır süren kan ve kabile davaları (Hutu Tutsi gibi) o günlere dayanırlar. Avrupalı budur işte. Zenginliğinin altında fukaraların kanı ve teri yatar... Boğazınızda kalsın e mi, kör yanınızdan çıka!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.