Memur ve kamu görevlilerinin talepleri

Devlet memurları Kanununda kamu görevlilerinin hiyerarşik konumu, sorumluluk düzeyi, yürütmüş oldukları görevin önemi, hizmet sınıfı, kadro unvanı/derecesi ve eğitim durumu gibi kriterler esas alınarak ek gösterge sistemi düzenlenmiştir. Geçtiğimiz yıl bu kapsamda, başta öğretmen, polis, sağlık çalışanları ve din görevlileri ile yardımcı hizmetler sınıfına dâhil kadrolarda çalışanlar olmak üzere tüm kamu görevlilerinin ek göstergelerinin yükseltilmesi yönünde düzenlemeler yapılmıştır.

Ek gösterge değişikliği başta emekli ikramiyesi ve emekli aylığı olmak üzere özlük haklarına olumlu yönde etki etmektedir. Ancak bu etki tüm memurlar için aynı oranda avantaj sağlamamaktadır. Ek göstergeleri 600 puan artırılmasına karşın bulundukları gösterge grupları değişmeyen çok sayıda memurun tazminat yansıtma oranı aynı kaldığından emekliliklerine pozitif yansımamaktadır.

Geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri esnasında defalarca kamuoyuna deklare edildiği üzere birinci dereceye gelen tüm memur ve memur emeklilerine 3600 EK Gösterge sözü verilmiştir.

Memurların başka bir beklentisi ise disiplin affına ilişkin düzenleme yapılmasıdır. Keza bununla ilgili toplu sözleşme esnasında görüşmeler yapılmış ve sözler verilmesine karşın halen düzenleme yapılmamıştır.

Asker-Polis ve diğer kamu görevlilerinin en önemli mağduriyeti SGK hizmet borçlanmasında SSK ve Bağ-Kur sigortalılarına göre yapılmakta olan eşitliğe aykırı uygulamadır. Bu konuda da düzenleme beklentisi bulunmaktadır.

VAATLER İFA EDİLMEYİNCE MEMURLARIN SERZENİŞLERİ ARTMAKTADIR

Geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri esnasında hükûmetin bütün üst düzey yetkilileri tarafından müteaddit kez birinci dereceye gelmiş bütün memur ve memur emeklilerine 3600 Ek Gösterge verileceği tüm topluma ilan edilmiştir.

Hatta o dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından bu kapsamda 470 bin kişinin bulunduğu düzenlemeye ilişkin çalışmanın yapıldığı açıklanmıştır. 15 Ocak 2024 günü bu düzenlemenin yasalaşarak yürürlüğe girmesi beklenirken maalesef bugüne kadar yürürlüğe konmaması kapsamda bulunan memur ve memur emeklilerinin haklı olarak serzenişlerine yol açmıştır. Keza bu düzenlemeyi bekleyen memurlar emeklilik hayallerini durmadan ertelemek zorunda kalmaktadır.

Gazetemize gelen taleplere binaen kaynaklarımdan aldığım bilgilere göre 2025 Ocak ayında 3600 Ek Gösterge beklentisinin yürürlüğe konmasına yönelik herhangi bir hazırlık bulunmadığı yönündedir. Maalesef gerçek durum bundan ibarettir.

Bahse konu Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlüğe gireceği 15.01.2023 tarihinden itibaren uygulanması gereken tazminat aylığı ek gösterge grupları ve buna bağlı olarak belirlenen tazminat aylığı yansıtma oranları ise aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Tablo: 15.01.2023 Tarihinden İtibaren Uygulanmakta olan Tazminat Aylığı

Ek Gösterge Grupları ve Tazminat Yansıtma Oranları

Yukarıda yer verdiğimiz tabloda birinci derecede bulunan memurların Ek Göstergeleri geçtiğimiz sene 600 puandan başlayan ilavelere karşın 3600 EK Gösterge sınırının altında kaldığından emeklilikte TYO’ları %85 olarak kalmıştır. Vaadin ifası hâlinde ise bu oran %145’e yükselmektedir. Bu durumda emekli olunca emekli maaşları ve emekli ikramiyelerinde önemli oranda artış olmaktadır. Hâl böyle olunca memurlar, daha düşük ikramiye alacaklarından mecburen emeklilik taleplerini ertelemek zorunda kalmaktadır.

ASKER-POLİS VE MEMURLARIN MAĞDURİYETLERİ ARTIK GİDERİLSİN!

Hizmet borçlanması yapan milyonlarca SSK’lı ve Bağ-Kur’lunun askerlik hizmet borçlanmaları sigorta başlangıcından önce olması hâlinde geriye doğru çekerken Emekli Sandığına tabi olarak çalışan asker, polis ve diğer memurların sigorta başlangıcını geriye doğru çekmemesinin büyük bir eşitsizlik ve vicdani bir mesele olduğu izahtan varestedir.

Askerlik yapan SSK’lı ve Bağ-Kur’luların askerlik borçlanmasıyla sigorta başlangıçları 08.09.1999 tarihi ve öncesine çekerek EYT düzenlemesinden yaş şartı aranmaksızın emekli olurlar iken asker, polis ve diğer memurların hizmet borçlanmalarının sigorta başlangıcını geriye dönük çekmemesi nedeniyle 60 yaşından önce normal şartlarla istekle emekli olamamaktadırlar.

Konuyla ilgili Kamu Denetçiliği Kurumu bile belirtilen memurları haklı görmesine karşın bugüne kadar herhangi bir adım atılmamıştır. Sosyal adalet ve eşitlik ilkelerine de aykırılık teşkil eden bu mağduriyeti defalarca gazetemizde katıldığım radyo-TV programlarında defalarca gündeme getirdim. Bundan sonra da bu mağduriyeti dile getirmeye devam edeceğim. Keza bu konuda düzenleme yapılmasının SGK’ya büyük bir yük getirmeyeceği de aşikârdır.