Bayram haberleri bildiğiniz gibi!..

A -
A +

Evet, bu sene de kaçan boğa klasikleri ve acemi kasap hikâyeleri, Kurban Bayramında, gazete ve televizyonların gündemini doldurmayı başardı. Artık sosyal medya denilen mecralar da, bu ikilinin yanında, aynı "geyik"leri aktarmada yarışıyor. Bir inceleme yapılsa da, Kurban Bayramı günlerinde, en fazla hangi mesajlar "RT- Retweetlenmiş" acaba? Okumuşu ve okumamışıyla, toplum olarak; ciddi şeylere kafa yormak bize zor geldiğinden, zihin çalıştırma külfetine ihtiyaç hissettirmeyen boş-beleş konular bize cazip geliyor. Bu yüzden olacak ki, "KAHVEHANE KÜLTÜRÜ" en yüksek mertebesine, bizim ülkemizde ulaşmıştır!.. Bir zamanlar KIRAATHANE olan kahvehaneler, kumarın ağır bastığı oyun yerlerine dönüşünce, gerçek kültür oralardan kaçmış ve yerini de dedikodu almış. Böylece, doğruluğu ve yanlışlığının irdelenmesine gerek duyulmadan, her rivayet bu "mekân"larda ağızdan ağza, kulaktan kulağa yayılır olmuş. Hükümet kurup-yıkmak dâhil, her memleket meselesi konuşulur olmuş, ama lüzumlu konulara bulaşma zahmetine girilmemiş... Toplum olarak, sosyal meselelere azıcık kafamızı yorsaydık, birçok problemi tekrar tekrar yaşama durumunda kalmazdık. Belki Kurban Bayramında, boğaları kaçırma veya senede bir gün kasaplık yaparken; elimizi ayağımızı kesme gibi, trajikomik durumları yaşamazdık! Aynı şekilde, her sene "memleketimden manzaralar..." diye, bir kısım medya tarafından özel olarak sunulan perişanlıklar tekerrür etmezdi... Yol kenarlarında, hijyenik şartlara uyulmadan kurban kesme alışkanlığı, merkezî ve yerel yönetimlerin bütün uyarılarına rağmen, devam ediyorsa kesin bir yanlışlık var demektir! Evet, yıldan yıla azalma gösterse de, hâlâ daha kamuoyunu bu derece meşgul edecek seviyede bir keşmekeş yaşanıyorsa, bizim burada durup düşünmemiz gerekiyor. Zira Kurban bir ibadettir. Ve bu ibadetin ifa şekli de, muteber din kitaplarında bütün teferruatıyla yazılmıştır. Din görevlileri her fırsatta uyulması gereken kuralları hatırlatmaya çalışıyor. Öncelikle kurbanlık olarak seçilen hayvana eziyet çektirmemek şart! Fakat ne yazık ki, eziyet çektirilmeden kesilen kurban sayısı azınlıkta kalıyor... Böyle olunca da her sene kaçan boğa olayları, "bayram haberleri" olarak bizi teslim alıyor. Ne kadar üzülsek, ne kadar öfkelensek de bu can sıkıcı görüntülerden kurtulamıyoruz. Dinle-diyanetle arası pek olmayan kesimler de bu manzaraları, Müslümanlar aleyhine bir vesile olarak değerlendiriyor. Bakar mısınız, Ankara Hasköy'de, kaçırılan bir boğa, kilometrelerce kovalamaca ve takip sonucu, Altındağ Çalışkanlar Sokak'ta bir kahvehane önünde kıstırılmış. Altındağ İnşaatçılar Derneği'nin Lokali de olan bu kahvehanenin kapısı açılınca boğa içeriye dalıvermiş. İçeridekilerden birinin tansiyonu yükselmiş, imdat üstüne imdat istemiş. Derken bir şekilde boğa kahvehaneden çıkarılmış, ama bu defa arka bahçeye kaçmış. Peşindeki kasap (nasıl bir kasapsa!..) arkadan hayvanı bıçaklamış, bu arada hayvancağızın dizi kırılmış... Nihayet kasabın, boğa sahibinin ve diğerlerinin ortak operasyonuyla zavallı boğa kontrol altına alınmış. Boğa sahibi belediye yetkililerini suçlamış vs... Bu cahillik ve ciddiyetsizliklerden ne zaman kurtulacağız?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.