Biden şecaat arz ederken sirkatini söyledi!..

ABD Başkanı, görev süresinin son “Ulusa sesleniş-Birliğin durumu” konuşmasında, İsrail’in Gazze’de Hamas’la ilgisi olmayan on binlerce insanı öldürdüğünü bizzat itiraf etti. Hani derler ya; başına taş mı düştü?!.

 

 

 

Dün “Dünya Kadınlar Günü” idi… Birleşmiş Milletler Yakındoğu’daki Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), Gazze’de, günde ortalama 63 kadının öldürüldüğünü, bunun 37’sinin anne olduğunu duyurdu… Diğer taraftan BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, “Gazze’deki durum uykularımızı kaçırıyor…” diye haykırıyor. Zira Gazze’de taş taş üstünde kalmadı. Gazze’de tam 155 gündür oluk oluk kan akıyor! 30 bin 878 Filistinli, Siyonist İsrail güçleri tarafından barbarca katledildi. Bütün suçu yardım kuyruğunda beklemek olan zavallı insanların üzerine, barbar İsrail ordusu ateş açtı ve en az 118 kişi öldü, 760 kişi de yaralandı… Bu bir tek seferde yapılan katliam. Bundan daha büyükleri de yaşandı. Dünyadan gelen tepkiler üzerine, Terörist Devlet İsrail, gıda yardımı kuyruğunda bekleyen kalabalığa ateş açtığını itiraf etmek zorunda kaldı. Ama esas itiraf, ABD Başkanı Joe Biden’den geldi. İhtiyar Joe, görevinin bitmesine yakın, son defa “Ulusa sesleniş-Birliğin durumu” konuşmasını yapmak için Kongre binasına giderken, Filistin halkı lehine gösteri yapan kalabalık tarafından, yolu kesildi ve bu yüzden farklı bir güzergâh kullanmak zorunda kaldı. Bilindiği üzere, birkaç gün evvel de, Kanada Başkanı Trudeau tarafından; İtalya Başbakanı Meloni onuruna verilecek kokteyl de, protestocuların mekânı basması sebebiyle iptal edilmek zorunda kalınmıştı… Dünyanın dört bir tarafında bu tepkileri koyan milyonlarca insanın, vicdan rahatsızlığıyla başlattığı eylemlerin kurduğu baskı gitgide büyüyor.

 

Bu yüzden son zamanlarda, Batı ülkelerinin yönetici sınıfında farklı bir dil gelişmeye başladı. O eski sınırsız İsrail’e destek lafları yerine, yavaş yavaş Filistinlilerin insani haklarından yarım ağız bahsetmeye başladılar. Mesela Almanya ve Fransa insani yardım için İsrail’in daha geniş izin vermesi ve daha fazla sınır kapısı açılması gerektiği yolunda, sade suya tirit mahiyetinde de olsa, açıklamalar geliyor. Ama asıl üzerinde durmak istediğim husus, ABD Başkanı Biden’ın ilk defa bu kadar açık ve net biçimde, İsrail’in katliam yaptığını dile getirmesi… Ne oldu, Siyonist Biden’ın kafasına taş mı düştü? Bu şekilde şecaat arz ederken, sirkatini söyleme durumuna nasıl düştü? Amerikan halkından gelen tepkilerin yolları kapatması sebebiyle mi? Yoksa ABD’nin bu tarafgir politikaları yüzünden büyük itibar erozyonuna uğraması mı? Bakar mısınız, bunu Biden Söylüyor: “İsrail Gazze’de Hamas’la ilgisi olmayan on binlerce kişi öldürdü… Çoluk-çocuk, kadın öldürülen insan sayısı 30 bini geçti” diyor. Peki, bu katliam hangi marka silahlarla yapıldı, Mister Biden? Bu aynı zamanda tam olarak bir suç itirafıdır. Şayet gerçek manada bir yargılama ve hukuken hesap sorma ortamı olsa, dünya nizamı adına; Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail aleyhindeki soykırım davasına iş birlikçi olarak ABD’yi de dâhil etmeliydi değil mi? Joe Biden şimdi görünürde yana yakıla altı haftalık ateşkes çağrısı yapıyor… Peki, BM Güvenlik Konseyinde tam beş defa ateşkes kararının çıkmasını engelleyen ülke hangisiydi? Biden ve ekibi bu konuda asla samimi değil, ikiyüzlüdür! Seçimleri kaybetme korkusu çökünce, pürtelaş çözüm gayretine düştüler. Ama bu riyakâr tavırlarını dünya çok yakından izliyor. Biden ve şürekâsı, Siyonist İsrail hükûmetine verdiği sınırsız desteğin ceremesini çekecektir.

 

Bizzat Amerikan medyasının yazdığı haberlere göre, bugüne kadar en az yüz paket hâlinde, gizli-saklı, Kongreye filan da uğramadan, örtülü biçimde İsrail’e silah yardımı yapıldı. Bu kaskatı bir gerçek. Bu korkunç silahlarla insanlık tarihinin en büyük katliam ve soykırımlarından birini ika eden terörist İsrail, şimdi de gıda yardımını engelleyerek, yüz binlerce insanı açlığın pençesinde kıvrandırıyor… Beş ay boyunca, İsrail barbarlığına her türlü siyasi ve askerî desteği veren Amerika ve onun kuyruğuna takılı olan Batı, şimdi insani yardım adına göz boyamaya çalışıyor. İsrail’e en korkunç silahları verirken, her türlü manevrayı yapan ihtiyar Joe, aynı İsrail’i nasıl oluyor da insani yardım için ikna edemiyor. Ve şimdi Gazze sahilinde geçici liman kurarak, güya yeni yardım yolu açmaya çalışıyor. Bunların hepsi gayrı samimi, ikiyüzlü, riyakâr ve dünya kamuoyunu kandırmaya yönelik hareketlerdir. Vâkıâ Batı her zaman ikiyüzlü oldu. Bu bir hakikat… Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle düzenlenen toplantıda konuşurken, Batı’nın malum ikiyüzlülüğüne dikkat çekti… Kadın hakları diye mangalda kül bırakmayan Batı cenahı, Gazze’de en vahşi kadın ve çocuk katliamı yapılırken gıkını çıkardı mı? İnsanları her türlü baskı ve tahakküme tabi tutup sömürmek için, şeytanın bile düşünmediği kirli tezgâhları kuran Batı, tarih boyunca hep zulüm ve baskının faili olmuştur. Kısacası, “Batı” dediğiniz, vicdansızlığın markasıdır.