Böyle rektörler oldukça...

Evet, böyle rektörler oldukça bilimin sırtı asla yere gelmez!.. Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu'ndan bahsediyoruz. Milliyet Gazetesi haberin başlığını "Politikacı Rektör" diye vermiş. Aslında başlık olayı tam olarak karşılamıyor ama, sayfa editörünün takdirine tesir edecek halimiz yok. Sayın Hilmioğlu, uzun zamandan beri sık sık yaptığı sivri çıkışlarla ismi gündeme gelen bir rektör. Sivri çıkışlarının neredeyse tamamının politik görüş yansıtması olduğunu tahmin edebilirsiniz. Kendisi aslında bir tıp profesörü. Ancak belli ki, siyaset bilimine ve uluslararası ilişkilere daha çok meraklı... Son olarak, Kıbrıs referandumu için "hayır" kampanyasına destek için düzenlediği mitinge yeterli katılım olmadığı için, üniversitenin bahar şenliklerini iptal etmiş. Hilmioğlu'na göre eğlenmeyi hak etmek için evvela ulusal davalarda gerekli hassasiyeti göstermek gerekiyor. İyi de neye göre hassasiyet? Rektör gibi düşünmeyenler hassasiyet sahibi olamazlar mı? Prof. Hilmioğlu'nun zehir zemberek açıklamasından bir bölüm şöyle; "Ülkemizin yıllardır ulusal bir sorunu olan Kıbrıs konusu kritik bir noktaya gelmesi nedeniyle bir Kıbrıs mitingi düzenlenmiştir. Bu mitinge diğer üniversitelerden 3000 öğrenci katılmasına rağmen bizim üniversitemizden 4000 öğrenci katılmıştır. Üniversitemiz öğrenci sayısının 19 bin olduğu düşünülürse katılımın ne kadar az olduğu görülür... Böylesine ulusal bir soruna yeterince sahip çıkmayan üniversite gençliğimizin 2004 Mayıs bahar şenliğini hak etmediği düşüncesi ile şenlikler iptal edilmiştir..." Görüldüğü gibi hayli enteresan bir değerlendirme ve yönetim anlayışı açısından pek de demokratik sayılamayacak bir yaklaşım. Yani belli şekilde davranmazsanız mutlaka belli müeyyidelerle karşılaşırsınız türünden katı ve otoriter bir düşünce tarzı. Sadece bu şenlik meselesi değil, Rektör Hilmioğlu'nun diğer icraatından da yoğun şikayetler var. Özellikle tayin ve tefilerde; liyakat ve bilimsel yetkinlik yerine, ideolojik tercihlerin önaldığına dair yaygın iddia ve şikayetler var. Öyle ki, bu yöndeki iddia ve ithamlar bir kitap haline getirilerek; İnönü Üniversitesi'nde cereyan eden olaylara dair, ilgili makamların dikkati çekilmeye çalışılmış. Bendeniz de Malatyalı olduğum için, söz konusu kitap adresime postalanmıştı. Ancak kitabın yazarı belli olmadığı ve iddialara ilişkin karşı tarafın savunması bulunmadığından dolayı, tek taraflı olarak bir görüş serdetmiş olmamak için , kitabın muhtevasını yazı konusu yapmadım. Ancak Malatyalı birçok hemşehrimizden aynı mealde hayli fazla şikayetler de dinledim. Neyse, bu konuyu herhalde yetkili merciler değerlendirir. Bizim üzerinde durmak istediğimiz husus, Sayın Rektör'ün politika merakı... Daha önce de, bazı başka rektörler benzer çıkışlarda bulunmuştu. Mesela Sayın Alemdaroğlu neredeyse Yunanistan'a savaş ilan edecekti! Rektörler de elbet her şeyden önce vatandaş olarak ulusal konularda duyarlık gösterebilirler ama, onlar sade vatandaştan öte sorumlluklara da sahip olduklarından, işin endazesini kaçırmaları halinde son derece sakıncalı durumlar hasıl oluyor. Koskoca profesörlere akıl verecek halimiz yok; fakat, onların uzmanlık sahası dışındaki derslerine kulak vermeyeceğimizi söyleyebiliriz tabii... 24 Nisan sonuçlarını gördüktan sonra bu durumu yüksek sesle söyleyecek daha pek çok kişi çıkacaktır. Belki biz biraz erken seslendirdik ama bunu da "kayısı"nın zekaya yaptığı katkıya verebilirsiniz!..