Bunlar Papa'ya ne diyecek peki?..

A -
A +

Fransız mizah dergisinin "fikir özgürlüğü" diye dinî değerlere saldırmasını canhıraş biçimde savunanların ezberi, bizzat derginin kurucusu tarafından bozuldu...

Herhangi bir dinî inanca sahip olmayan veya sahip olsa da din kavramı konusunda asgari bilgiye dahi sahip olmayan; fikir dünyası kısır, kafası karışık, hayata dair düşünceleri çarpık birtakım kişiler, Don Kişotluk yarışında... Güya düşünceyi ifade hürriyetine sahip çıkıyorlar, güya özgürlüklerin kısıtlanmasına ve baskılanmasına karşı, ortak mücadele veriyorlar. Geleneksel Batı hayranlığı ve buradan kaynaklı aşağılık kompleksi ile bu insancıklar, belli odakların öteden beri sürdürdüğü; 11 Eylül ve Paris'teki son saldırı gibi terör olaylarını bahane ederek ustaca alevlendirdiği İslam ve Müslüman düşmanlığına, canhıraş biçimde katkı vermeye çalışıyorlar... Bu tipler gerçekten çok acınası durumda! Öyle saçma sapan şeyler söylüyorlar ki, bu derece basitlik ve zevzeklikler karşısında, insan ne diyeceğini bilemiyor. Bu kadar yaltaklanma ve satılmışlık, bu kadar kraldan fazla kralcılık, mutlaka hastalıklı bir ruh hâlinin neticesi olmalı...

Bu tiplerin yoldaşları, uyguladığı Glasnost ve Perestroyka politikalarıyla, Sovyetler Birliği'ni tarihe gömen Mihail Gorbaçov'u Ankara'da taş yağmuruna tutmuştu hatırlar mısınız? Niçin? Komünizme ihanet ettiği için!.. Varın gerisini hesaplayın artık. Gorbaçov onlara okkalı bir cevap vermişti. Ama anlayacak kapasiteleri yoktu. Ne demişti? "Bizim gözümüz açıldı. Sizin de belki bir gün açılacak, ama iş işten geçmiş olabilir..." Olayların asıl mahiyetini anlatmaya çalışan kimselere, ağızları köpürerek saldıran insan kılıklı yaratıklar, dinlemeye ve anlamaya dahi tahammül gösteremiyor. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bir gerçeği haykırıyor. Diyor ki: On iki buçuk milyon insanın ölümü karşısında hiç sesi çıkmayanlar, on iki kişinin öldüğü bir olay için neden bu kadar ortalığı ayağa kaldırıyorlar? Öyle ya, mesele insan hayatı ve onun değeri ise, on iki buçuk milyon kişinin hayatının söndürülmesine neden gerekli tepki verilmez? Mesele Doğu-Batı; Kuzey-Güney ya da zengin-fakir insanlar veyahut beyazlarla beyaz olmayanlar ayırımı mı? Konuşunuz!

Neyse ki, bunların ezberini bozan önemli kişiler de bazen sesini yükseltiyor. Bakınız Charlie Hebdo dergisinin kurucusu Henri Roussel, dünyanın tepkisini çeken karikatürleri yayınlatan ve son saldırıda ölen genel yayın yönetmeni Stefan Carboneirre için ne diyor: "Provokatif karikatürlerle kendisi dâhil 12 kişinin ölümüne sebep oldu..." Evet, budur! Peki, hâlâ bas bas bağıran malum zevzekler, acaba Papa Francis'e ne diyecekler şimdi? Ne diyor Papa: "Söz konusu din olduğunda, ifade özgürlüğünün de bir sınırı vardır." Ve ilave ediyor: "En iyi arkadaşım anneme küfrettiğinde, yumruğumu da suratına beklemeli..." Hadi, Papa'yı da saldırgan olarak niteleyin bakalım!..

İslam'a yapılan hakaretleri, Müslümanlara uygulanan insanlık dışı baskı ve saldırıları, Rupert Murdoch'un iğrenç üslubuyla gerekçelendirmeye çalışan yüzsüzlerin yüzüne, Fransa Devlet Başkanı Hollande'ın şu sözleri tokat gibi iniverdi: "Les musulmans premières victimes du fanatisme=Fanatizmin asıl mağdurları Müslümanlardır..." Avrupa'da ırkçılık, nefret ve dışlama cereyanının geldiği noktada, tehlikeyi görüp; Müslümanlarla birlikte yürüyen Angela Merkel de, bu yüzsüzlerin yüzünü az kızartmadı... Beter olsunlar!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.