Derin endişeleri biliyorsunuz da…

Sesli Dinle
A -
A +

Gazze’de taş taş üstünde kalmadı… Yıkılan binaların enkazı altındaki insan sayısı tam olarak bilinmiyor. İsrail’in bomba ve füzeleri ile katlettiği ve ceset bütünlüğü olmayan Filistinlilerin sayısı çoktan on bini geçti. Bu rakamın yüzde kırkından fazlası çocuklar! Kadınlarla birlikte oran yüzde yetmişe çıkıyor. Gazze’de insan hakları diye bir şey yok… İnsan hakları koca bir yalan. Hak-hukuk ve adalet adına sahte nutuklar atan, sözde “medeni ülkeler” İsrail’in yaptığı soykırımı destekleme yarışında. Geriye kalanlar da bu insanlık suçunu yalnızca seyrediyor. İsrail istemediği için ateşkes istemeye bile cesaret edemiyorlar. Herhâlde dünya tarihi ilk defa böyle bir rezalete şahitlik ediyor… Gazze’de bir aydan beri su yok, gıda ikmali yok, elektrik ve yakıt yok. İki milyon 300 bin insan tam manasıyla ölüme terk edilmiş. Sadece bununla da kalmayıp, İsrail 24 saat aralıksız bomba ve füze yağdırıyor. En vahşi şekilde. Sivil hedefleri daha çok vuruyor. Hastane, ibadethane, okul, ambulans ve tabii yerleşim yerlerini hedef gözetmeksizin vuruyor. Ateşkes konusuna yanaşmamakla, ABD ve AB, İsrail’e zaman kazandırmaya çalışıyor. Tam 31 günden beri tarihin en ağır bombardımanlarından birini yapan İsrail, 365 km’lik Gazze coğrafyasında Hamas Savaşçılarına karşı sürdürdüğü çatışmaları istediği noktaya getiremedi. Bırakın getirmeyi, ha bire değişik isimlerle duyurduğu kara çatışmalarında ilerleme kaydedemediği gibi ağır kayıplar veriyor. İsrail kayıp verdikçe kuduruyor ve daha canavarca bombardıman yapıyor. Amerika’nın sürekli takviye ettiği en korkunç bombaları Gazze halkının tepesine yağdırıyor…

 

Türkiye bu vahşet karşısında, ilk günden beri en üst seviyede uyarılarını yapıyor. Bu gidişle bütün bölgeyi sarabilecek bir savaşın önüne geçilmesi için, sürekli çağrıda bulunuyor. ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Ankara’dan ayrılırken yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’ın acil ateşkes istediğini ifade etti, ancak Amerikan tarafının bu çağrı karşısında nerede durduğunu söylemedi. “Türkiye’nin endişelerini biliyoruz” diyen Blinken, "yakında insani yardımların Gazze’ye ulaştığını göreceksiniz" diyerek vaziyeti idare etmeye çalıştı. Su tankerlerini, güneş panellerini dahi bombalayan terörist İsrail’in her dakika ölüm yağdırdığı bir ortamda, insani yardımlar ulaşıncaya kadar, acaba kaç insan açlık, susuzluk veya tepesine inen bombalardan hayatını kaybedecek? Blinken efendi bunu hiç düşünüyor mu? Daha ilk günden Tel Aviv’e koşup, “Ben buraya bir Yahudi olarak geldim” diye Siyonistlere moral vermeye çalışan Blinken’in niyeti de maksadı da ortada. O yüzden hiçbir samimiyet ve inandırıcılığı olamaz. ABD, AB ve İsrail vahşetini destekleyen bütün Batı, kesinlikle inandırıcılığını tamamen yitirmiştir. Bundan böyle insani değerlere dair söyleyecekleri her laf şüphe ile karşılanacaktır…

 

Blinken Ankara’da Sayın Fidan'la kalıcı barışı konuştuklarını ifade etti. Kalıcı barış ancak iki devletli çözümün hayata geçmesiyle mümkündür. Diplomatik kaynaklardan yayılan bilgiye göre Türkiye ve Amerika’nın, iki devletli çözümde mutabık olduğu belirtiliyor. ABD Başkanı Biden’ın da son günlerde tekrarladığı üzere, iki devletli çözüm, bu kangrenleşmiş meselede yegâne çözüm formülüdür. Ancak İsrail, fiilî durumda bu formülü devre dışı bırakmak için her yola başvuruyor. Bir taraftan 2,3 milyonluk Gazze halkını sürgün etmeye yelteniyor. Hem Mısır hem de Ürdün bunun savaş sebebi olacağını söylüyor. Lakin İsrail arkasındaki ABD desteğine güvenerek hiç oralı olmuyor. Zira ABD, önce uçak gemileriyle daha sonra nükleer denizaltılarla İsrail’in istediği ve beklediği desteği fazlasıyla sağlıyor. Bu durumda İsrail, Batı Şeria’da Filistin toprağını karış karış ilhak ediyor. Hakan Fidan’ın “HIRSIZLIK” olarak nitelendirdiği şeyi, İsrail fütursuzca devam ettiriyor. 7 Ekim'den bu yana, İsrail Batı Şeria’da yaklaşık 150 Filistinliyi katlettiği gibi, onlarca Filistinlinin evine de el koyma eşkıyalık ve hırsızlığını sürdürdü. Şimdi Bay Blinken “DERİN ENDİŞELERİ BİLİYORUZ” derken, bu acı gerçekleri ne kadar dikkate alıyor? Yalnızca endişeleri bilmenin sonuca ne faydası olur ki?

 

ABD Dışişleri Bakanı, İsrail’e üç defa gittikten ve Orta Doğu’da birçok ülkeye uğradıktan sonra nihayet Türkiye’ye de geldi. “Görüşmelerde ilerleme kaydettiğimize inanıyorum” diyen Blinken, şayet sadece Yahudi olarak değil, insan olarak da bu meselede çözüm için bir gayret ortaya koyabilirse anlamı olur. Aksi hâlde bütün dünya için bir felaketin baş göstermesi kaçınılmazdır! Umarız ki, dünyanın dört bir tarafında meydanlara dökülen milyonlarca insanın haykırışları, İsrail yandaş ve yardakçısı Batılı siyasilerin uykusunu kaçırır.

 

Bakınız Filistin haklarını savunmayı yasaklayan saçma sapan kararlar da sökmeyecektir. Bunu göreceğiz. Gazze’deki rezalet böyle devam ederse, Batılı liderlerin rahatı fena hâlde kaçacak. Bunu bir kere daha hatırlatalım…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
ssda 8 Kasım 2023 08:33

batı nın silahlarını üzerimizde kefiyle denediği ,Ar-ge laboratuarıyız.

Mehmet ÇAKIR 7 Kasım 2023 21:56

Hükümet ten ricam bir daha gelirse bilinken bizim köyün muhtarı ve azaları karsilasin.