Dün Şam'a resmî ziyarette bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un karşılanma biçimi, tam bir ibret tablosu idi!.. Baas rejiminin emriyle, en az on bin kişi, yol boyunca Rus Dışişleri Bakanı ile İstihbarat Başkanını alkışladı. Devlet Başkanı değil, başbakan değil, sadece bir bakanın bu denli şaşaa ile karşılanmasının elbette karşılığı var. Rusya, Çin ile birlikte BM Güvenlik Konseyi'nin, Suriye'ye dönük kınama kararını veto etti. Böylece artık iyice sallanmaya başlayan Baas rejimine bir hayat öpücüğü verdi. Üstelik bütün tepki ve eleştirilere rağmen bunu yaptı... Değişen dünya dengeleri bağlamında, kendi politikalarını uygulayan Rusya, Suriye'yi iyice borçlandırmış olduğu bir dönemde, bu ziyaretle yeni bir hamle yapmış oldu. Beşar Esad da şüphesiz kendisine verilen desteğin, diyetinin ne olduğunu çok iyi biliyor. Lakin, bu noktada kâr-zarar hesabı yapacak konfora sahip değil. Çünkü alevler, Şam'ın yüksek tepelerindeki başkanlık sarayının duvarlarını yalamaya başladı! Esad, içeriden her geçen saat daha fazla kıstırılırken, dış dünyadan da büyük bir tecrit hareketi başladı. Sadece son 24 saat içinde, Amerika, İngiltere, İtalya, Fransa ve Körfez ülkeleri Şam'daki büyükelçilerini geri çağırdı... Bunun ne anlama geldiğini, herhalde en iyi Baas rejiminin aktörleri biliyor olsa gerek. Kısacası, bütün kapılar kapanmış durumda. Rusya'nın, Çin ile birlikte, BM zemininde Beşar Esad'a yaptığı korumanın etkisi çok uzun boylu olmayacak. Bunu bildiği içindir ki, Moskova; Esad'ın söz dinlemeye mahkûm olduğu bu dönemde, Şam'a çıkarma yaptı. Hedef biraz daha avantaj kazanmak ve zaman kazandırmak... Esad'ın istediği de bu zaten. Nitekim Lavrov Şam'a gelir gelmez, ayağının tozu ile ortamı yatıştırıcı açıklamalar yaptı. Beşar'ın şiddeti durdurma garantisi verdiğini, krizin çözümü için de, Arap Birliği inisiyatifinin temelinde yardımcı olacağını deklare etti. Beşar Esad'ın şiddeti durdurma yolunda, bu verdiği kaçıncı garanti? Benzer sözleri Türkiye Cumhuriyeti ve Arap Birliği yetkililerine kaç defa verdi?!. Bu garantinin hiçbir kıymet-i harbiyesi yok. Arap Birliğinin sunduğu çözüm planını aylardan beri istismar ediyor. Nihayet bu planın işlemeyeceği görüldüğü içindir ki, Birlik tarafından gönderilen gözlemciler geri çekildi. Şimdi de aynı birliğin üyeleri, elçilerini bile geri çekiyor... Esad ve avanesi için yolun sonu iyice göründü. Mesele, daha fazla kan dökülmesinin önüne geçmek... Ne var ki, Rusya ve Çin, BM'deki son tavrıyla, zalim rejimin kan dökmeyi sürdürtmesine yeni fırsat verdi. Moskova, Çin; İran ve bir ölçüde Hindistan'ın da desteğiyle, yeniden şekillenen stratejik dengelerde, ABD ve Avrupa'nın etkisini sınırlandırmak istiyor. Bu arada Türkiye, kendisini yakından ilgilendiren bu siyasi hamlelere çok net biçimde tepki veriyor. Son günlerde, Cumhurbaşkanı Gül ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun; gelişmeleri, "Yeni bir soğuk savaş ortamı oluşturma" gayretleri olarak tanımlaması, bunun açık göstergesidir. Evet Suriye, Rusya'dan daha çok bizi ilgilendirir!..