Erdoğan'ın en bariz özelliği

A -
A +

Başbakan Erdoğan'ı diğer siyasetçilerden ayıran en bariz özellik, hem iç hem de dış politikada; vermek istediği mesajları her zaman çok net biçimde dile getirmesi ve her durumda kararlılıkla bunun arkasında durmasıdır. Bu tavrının siyasi karşılığı bazen negatif olsa da, Erdoğan'ın şimdiye kadar geri adım atmadığını görüyoruz. Oysa lider konumundaki diğer siyasetçilerde, muğlâk konuşma, duruma göre esneklik ve söylemde değişikliğe gitme gibi davranış biçimlerinin, sıklıkla müşahede edildiği bir gerçektir. Mesela, siyasette uzun yıllar başrolde kaldığı için, herkesçe tanınan ve bilinen Süleyman Demirel ile kıyasladığımızda bunu açıkça fark edebiliriz. Herhangi bir konudaki sözlerini değerlendirirken, Sayın Demirel'in düne göre mi, yoksa bugüne göre mi konuştuğunu anlama ihtiyacı doğar. Zira ona göre "Dün dündür, bugün bugündür..." İktidarda veya muhalefette bulunma pozisyonuna göre, çok değişik yaklaşımlarda bulunabilir. Erdoğan'ın duruşu, siyaset dünyasındaki bu yaygın davranış kalıplarından çok farklı... Zira kişisel olarak doğru olduğuna inandığı konularda, yoğun eleştirilere maruz kalsa dahi, kesinlikle taviz vermiyor. Liderliğini güçlendirip pekiştiren de bu olsa gerek. Ekibinde yer alan herkese, sonuna kadar sahip çıkmaktan tutunuz da, parti olarak ortaya konulan politikaları, her durumda tereddütsüz biçimde savunmaya kadar; bütün safahatta, liderliğin vasıflarından olan vefa, cesaret, kararlılık ve fedakârlığın güçlü yansımaları var. Altı günlük aradan sonra, dün partisinin İl Başkanları Toplantısında konuşan Erdoğan, Samsun'daki sel felaketinden TOKİ'nin statüsüne, Doğu Akdeniz'de düşürülen askerî uçağımızla ilgili resmî hükümet tezinden, muhalefetin ve bir kısım medyanın bu konudaki yaklaşımına kadar; her noktada, yukarıda ifade etmeye çalıştığımız farklı portresini keskin çizgilerle çizdi... Başbakanın bu kararlılığı, çeşitli sebeplerle zaman zaman toplumda ve pek tabii partisinin saflarında meydana gelen/gelebilecek olan tereddütleri, kolayca bertaraf edebiliyor. Açıkça belirtelim ki, diğer politik liderlerin tavır ve söylemleri, kitleler üzerinde bu denli etkili olamıyor. Zaten araştırma kuruluşlarının sık sık yaptığı kamuoyu yoklamalarında, liderlerin ortaya çıkan karne notlarında bu durum sarahaten anlaşılıyor. Erdoğan'ın hitabet tarzı, kullandığı birtakım söz kalıpları, jest ve mimikleri muhalifleri tarafından sürekli eleştiri konusu yapılmaktadır. Ne var ki, beri tarafta ona destek verenler de, Başbakanın üslubunu pekala aksi istikamette kıymetlendirmektedir... Siyaset âleminde bu son derece normal bir sonuçtur. Ancak esas netice, başarı grafiğidir. AK Parti'nin son on yıldaki başarı grafiği de bu noktada yeterince fikir vermektedir. Siyaset dünyasında güç, bilhassa iktidar gücü, her zaman kıskançlık ve husumet çeker. Bu açıdan gerek siyasi muhalefetin ve gerekse siyaset dışı çevrelerin AK Parti'ye yüklenmelerinde şaşırtıcı bir durum yoktur. Burada yeri gelmişken, özellikle medya dünyasında kimi kişisel ve kurumsal meydan okumaların, çabucak boşa çıktığını da ifade etmek durumundayız. Kısa süreli zihin karışması yaşansa da, günün sonunda taşlar yerli yerine oturuyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.