Irkçılık saldırılarına dair...
Son zamanlarda ülke medyasında, ırkçılık cereyanlarının yeniden depreştiğine dair çok şey yazılıp çiziliyor. Bu iddiaları seslendiren çoğu kalemlerin eski tüfek solcu; diğer bir ifade ile, Marksizmin her türlü fraksiyon ve versiyonundan bugüne tevarüs eden, kimi artık liberalleşmiş, kimilerinin de realitenin getirdiği şartlarda, eski sevdayı ancak romantik duygularla muhafaza etme çabasındaki isimler olduğunu bilmeyen yok!.. Irkçılık nedir? Şu sıralarda alevlendiği söylenen ırkçılığı körükleyenler kimlerdir? Bir fikri savunmak ne zaman "ırkçı" karaktere bürünür? Mesela sadece milli menfaatleri savunmak ve emperyal saldırılara karşı toplumu uyanık olmaya davet etmek ırkçılık sayılır mı? Tarihte "Irkçılık" kavramı nasıl tezahür etmiştir? Irkçılığı besleyen düşünceler hangi milletlerden neş'et etmiştir? Kimler ırkçılığı besleyip büyütmüştür? En fazla hangi ülkeler veya milletler; ırkçılığı bir siyasi ve stratejik araç olarak kullanmıştır? Ne yazık ki medyada yapılan yorumlarda bu ve benzeri sorulara cevap teşkil edecek derinlikte analizlere rastlamak mümkün değildir. Sadece bazı olaylardan yola çıkılarak çoğu kez, telkin edilmek istenen düşüncelere dayanak teşkil etmek üzere bazı kurgulamalar yapılmaktadır. Oysa son yüzyıldaki birçok küresel büyük olayın sebep ve saiki durumundaki ırkçılık anlayışının kimler tarafından dünyanın başına bela edildiği, doğru dürüst şekilde ortaya konulabilirse; hem halihazırda var olduğu söylenen ve hem de gelecekteki muhtemel tehlikelere karşı; insanlarımız daha bilinçlendirilmiş olur... Irkçılık artık her alanda ve her kılıkta baş gösterebildiğine göre, bu tehlikeli cereyanın sadece siyasette veya uluslararası ilişkilerde söz konusu olabileceğini düşünmemek gerekir. Mesela sporda... Bugüne kadar hep 1936 Berlin Olimpiyatlarında, Amerikalı siyahi atlet Jesse Owens'in başarılarına karşı; Adolf Hitler'in gösterdiği reaksiyon anlatılıp durulur. Peki bu konuda gösterilecek örnek sadece Berlin Olimpiyatları mıdır? Günümüzde, İspanya'nın Barselona takımında oynayan Samuel Etoo'ya yapılan ırkçı saldırılar, bir ara spor basınında çok işlendi. Başka bazı ufak tefek olaylar da çeşitli ülkelerde meydana geldi ama; üzerine fazla varılmadı. Daha doğrusu böyle olaylar, medyanın belli kesimleri tarafından istendiği zaman parlatılıyor, istendiği zaman da kamufle edilebiliyor!.. Şimdi bizim bir sporcu vatandaşımızın başı bu yüzden belada! Halen İngiltere'nin Newcastle takımında oynayan milli futbolcumuz Emre Belözoğlu'nun, şayet aleyhine kurulan kumpas bozulmazsa, futbol hayatı tehlikeye girebilir. Emre Belözoğlu'na kurulmak istenen tuzak Türk spor basınında pek de ciddi şekilde ele alınmıyor. İddialara göre Emre, kendi takımının Bolton ile oynadığı bir maç sırasında, Joseph Yobo isimli siyahi futbolcuya sözle ırkçı saldırıda bulunmuş, yani hakaret etmiş... Bu iddia ispatlanamamışken; başka isimler de eklendi. İngiliz spor medyası, tam bir karalama kampanyası başlattı. Güya Emre Belözoğlu yine Everton takımında oynayan Tim Howard ve Joleon Lescott'a da ırkçı saldırıda bulunmuş. Başarılı bir sporcu olan Emre bu şekilde psikolojik bir saldırı altında tutulmaya çalışılıyor. Şimdi de gelen haberlere göre, güya Emre aynı şekilde Bolton takımında oynayan Nijeryalı, Müslüman bir futbolcu olan El Haci Diouf'a da ırkçı saldırıda bulunmuş!.. Yani neredeyse Emre, fanatik ve saldırgan bir ırkçı tip olarak lanse edilmek isteniyor!.. Peki maksat nedir? Maksadı daha önceki bir olaydan yola çıkarak anlayabilir miyiz acaba? Hatırlayınız, İngilizlerin aynı zamanda bir reklam yıldızı olan ve "İngiltere'nin Markası" olarak lanse edilen futbolcusu David Beckam, Türkiye ile oynanan milli müsabakada penaltı kaçırmıştı. Bu maç sırasında o sırada İngiltere'de futbol oynayan milli futbolcumuz Alpay, her maç sırasında görülebilen tarzda laf atmıştı. Buna karşılık Beckam ona kafa atmıştı! Acaba hangisi daha büyük saldırı idi?!. Bu olayın ardından İngiliz basını Alpay'ı hedef tahtasına oturttu. Öyle ki, Alpay ve ailesinin hayatı dahi tehlikeye girdi. Neticede Alpay İngiltere'den kaçmak zorunda kaldı. O sırada İngiliz basınının yaptığı ırkçı yayınlara karşı, ne yazık ki, Türkiye'deki çok bilmiş spor yazarları gıkını dahi çıkarmadı... Ama İngilizler kararlı idi: David Beckam gibi İngiltere markası olan bir futbolcuya, bir başka ülkenin vatandaşı olan futbolcu, asla sataşmada bulunamazdı. Çünkü o "mavi kanlı" idi... Şimdi tekrar soralım: Irkçılık nedir? Tarihte kim veya kimler ırkçılık yapmıştır? Şimdilerde kim veya kimler ırkçılık yapıyor?