Karardan kim/ler ne bekliyor?
Ekrem İmamoğlu ile Meral Akşener’in kararla ilgili duygu ve düşünceleri tamı tamına uyuşuyor… Peki, Kemal Kılıçdaroğlu’nun karara dair fikri, İmamoğlu ve Akşener’le örtüşüyor mu? Peki, CHP tabanı?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis cezası kararı, daha yargı sürecinin birinci basamağında… Yani kesinleşmiş değil. Zira istinaf ve temyiz safhaları olacak. Bunlar olmadan karar kesinleşemez ve dolayısıyla devamında gelmesi muhtemel kamu haklarından yasaklanma durumu bugün için söz konusu değil. Ve normal şartlar altında bahse konu davanın neticelenmesi, en az iki-iki buçuk sene tutabilir. Belki de daha fazla uzayabilir. Bundan yaklaşık üç sene evvel söylenmiş ve suç teşkil ettiği iddia edilen (Dikkat ediniz iddia safhası devam ediyor) bir söze binaen açılan davanın bu kadar uzaması, başlı başına bir hukuk ve yargı problemidir. Ama oraya girmeyeceğiz. Çünkü asıl konumuz kararın yankıları ve bundan sonraki muhtemel gelişmeler. Gelgelelim, kararın duyulduğu ilk dakikalardan itibaren, televizyon ekranlarına üşüşen her konunun uzmanı(!) yorumcular, işin bu tarafını hiç ama hiç dikkate bile almadan atıp tutuyordu. Aradan geçen bunca zamana ve hukukçuların yaptığı geniş izahata rağmen, bazıları hâlâ ezbere konuşmaya devam ediyor! Doğruyu öğrenme zahmetine katlanmadıkları gibi eksik ve yanlış yorumlarıyla vatandaşın kafasını karıştırıyorlar. Diğer taraftan bu dava hukuki ve siyasi yönlerden elbette tartışılmaya müsait. Her şeyden önce, doğruluğu-yanlışlığı bir tarafa, yargı mercilerinin ve verdikleri kararların bu denli tartışmalara mahal vermesi çok sıkıntılı bir durumdur. Zira yargı, devletin diğer iki temel kuvvetinden, mahiyet itibarıyla çok farklıdır. Yasama ve yürütme baştan sona siyasetle irtibatlı olduğu için, bu zeminlerde uygulamaların esnekliği fazladır. Bu sebeple tartışmalar için de esneklik fazlasıyla mümkündür. Ama yargı için aynı şey söz konusu değil. Orada adaletten milim sapma olmaması idealdir. Ve herkesin oradan beklentisi mutlak adalettir… O yüzden kararlarının isabetli olması zaruridir.
Biz yine asıl konumuza dönelim. Çarşamba günü akşam saatlerinden bu tarafa olup bitenler hakikaten enteresan!.. Birileri aleyhine verilmiş hapis cezası söz konusu ise, normal şartlar altında o muhatabın üzüntülü görünmesi beklenir. Ama keskin muhalif meslektaşlarımızdan Can Ataklı, İmamoğlu ile Meral Akşener’in şen şakrak fotoğraflarını göstererek, burada bir tuhaflık olduğuna dikkat çekiyor. Diğer taraftan yine CHP’de siyaset yapmış ve o çizgide devam eden Barış Yarkadaş, çok sivri şeyler söylüyor. İddiasına göre, Ekrem İmamoğlu iki hafta önce malum kararın verileceğinden bahsederek, cumhurbaşkanlığı adaylığının yeniden güç kazanacağını söylemiş!.. Bütün bunlar yan yana gelince, daha karar açıklanmadan Sayın Akşener’in Ankara’dan yola çıkması ve o hızla Saraçhane'de İmamoğlu’ndan daha sert ve keskin mesajlar vermesi çok şeylere işaret ediyor. Bu tablo öncelikle Kemal Kılıçdaroğlu hesabına ne anlama geliyor? Kendisi, ısrarla İmamoğlu’nun belediye başkanı olarak kalmasını söylediği ve kendi adaylığı için ilmek ilmek siyaset ördüğü bir ortamda, Altılı Masanın ortaklarından İP Genel Başkanının bu hamlesini nasıl hazmedebilir?
Şu hâlde Saraçhane'de verilen fotoğrafları çok yönlü okumak gerekiyor. Düne kadar hakkında ağır sözler söylediği medyada yer alan Canan Kaftancıoğlu’nun, Saraçhane’de İmamoğlu’nun hemen yanında yer alması, bir konjonktürel mecburiyetten öteye gitmiyordu herhâlde? Aynı şey, Sayın Kılıçdaroğlu’nun çok şey beklediği Almanya seyahatini yarıda keserek gelip fotoğrafta yer alması için de pekâlâ söylenebilir değil mi? Görünüşte parti lideri, belediye başkanı, il başkanı ve parti yönetimi ile tabanının yeniden kaynaşması ve dayanışmasını sağlayan bir olayın getirdiği avantajlar ortada. Fakat daha derinde yol alan problemlere çare olur mu, onu zaman gösterecek. Epey zamandır gündem belirlemekte zorlanan ve bundan dolayı hakkında hayli menfi yorumların arttığı Altılı Masa da, bu vesileyle yeniden konsolidasyon sağlamış oldu. Velakin Altılı Masanın sıkıntıları ortadan kalmadı. Kalkmadığı gibi belki de daha fazla artacak. Mesela cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda, bir türlü sağlanamayan mutabakat iyice riske girebilir!..
O yüzden fotoğraflara ve televizyon görüntülerine de bolca yansıdığı üzere, belki de ileride İmamoğlu’nun beratıyla veya daha az ceza almasıyla sonuçlanacak davanın bugünkü yansımaları her aktör için oldukça farklı. Bu davadan İmamaoğlu’na bir mağduriyet devşirilerek, adaylığının yeniden ön plana çıkarılması için Akşener’e iyi bir fırsat olsa da, CHP lideri için durum çok başka… Tabii bütünüyle CHP için de aynı şeyler söz konusu. Yani Akşener-İmamoğlu ittifakına, CHP yol mu verecek sanıyorsunuz? Kemal Bey'in son üç gündür tekrarladığı mesajlar yeterince açık değil mi? Bu hamur daha çok su kaldırır. Bekleyiniz…